Askere
Bahsettiğin o ağacın hayalini kurdum, gün düşerken gözlerime.
Ellerinin terinin, kâğıda yansımış halini, o en yalnız anlarımızda name okumanın dayanılmaz hazzını,
Güneşli günlere yükledim.
Demiştin ya; salıncaklara bindirip yarının gül yüzlerini, güneşi çalacağız zulasından hayatın.
Her satır;
Önce yürek oldu med içinde
Sonra vatan...
Sonra bölüş sinende kul olmaz sılayı,
Bilirim, potin, şapka, palaska meselesi değil, bu bir çukur nereden geleceğini bilmediğin,
Acısı ciğer dağlayan, dokuzluk hikâyesi...
Kim bilir, vuruldun, cebinde, vergi makbuzu, yar gözü, ana sıcaklığı, boylu boyunca kırılırken bir fidan...
Fakat sana yazmak, anlatmak buraları, kabartıyor her an parmak uçlarımda zamanı.
Sen gideli, dört kezdir saç tıraşı oluyorum bende, berber âlem çocuk, ne anıları varmış keratanın.
Anlata anlata bitiremiyor, birde şu; sanki on punto gazete başlığı gibi,
'Ağabey gene şehit var' demelerini kesse hep o şamata karışık anılarla yiyeceğim senin adına şafak saymalarını.
Geçen çok sevdiğin kuru fasulyeciye uğradım, fakat o Çamlıca'da kasislere açılmış ılık ışıklarının yerinde şimdi bir boşluk var, artık daha tepede gözlüyor,
o buhar kokulu, gülüşü ile İstanbul'u, çok sevindim bilesin.
Soğuğa
Keskin kedere
Bir de sırtında taşıdığına dikkat et derim.
Az biraz karıştırdım odanı, çocukluk resimlerini, ilkyazım hatıra defterini,
Dokundum penanın ucundan gitarının en kalın teline.
Dokundu...
Üşüdüm...
Duvarında gözüme sokar gibi inadına astığın o cümleler;
'senin bir soğuk namlu önünde buz katı kesilmiş ellerine bu kelam'
Üşüdüm...
Bilemem ki kardeş! Şafak dediğiniz o melanet hangi ezgiyi söyleyerek geçer?
Her askerin vardır şafak ezgisi...
Sen içine biraz İstanbul
Biraz gülkurusu Kadıköy'le şiir koy.
Kaç gecedir postal sesleri düşümde, yaklaşıyor karları ezerek, uzaklaşıyor gölgen benden diyerek,
Bitiriyorum satırlarımı,
Sıcak bir dost namesi olsun demelerim...
Yazacağım tekrar,
Hasretle öperim gözlerinden...
Sevgiyle kal...
Hangi asker alsa, okur, okur, okur... öper, göğsünün üstündeki cebine koyar bu mektubu. Sonra her arada çıkarıp yine okur ki bu kez yüreğinden sinen kokusunu da alır. Vatanını korur gibi korur. Her şafak bir mektup olsun ister.
Böyle bir mektup almak için, yeniden askerlik mi yapmalı ne...
İçtenlikle kutluyorum.
Teknoloji geliştikçe, nostalji oldu mektup..Bu sebeptendir ki; nerede bir mektup varsa ve birde satırlarda asker kelimesi geçiyorsa hayranlıkla okurum mektubu ..''.Keskin keder'' cümlesi ne çok cümleler sığdırmış içine kederlendim şairim...Öylesine gerçek ve öylesine yalın almışsınız ki; mektubu kaleme çok ama çok beğendim Tebrik ederim Sayın Mıhçı... Selamlar sevgiler..
Dostan gelen mektubu açıp okudum.Bir an asker olduğumu düşündüm.Öyle ya biz de askerlik yaptık.Sıkıntı da çektik.Bir aşk uğruna.Aşk için insan nelere katlanmaz.Gözü yaşlı anaların "Vatan sağolsun."sözleri boşuna mı söyleniyor.Sevgimizi kimimiz mektupla kimimiz şiirle,kimimiz romanla ifade edeceğiz ki şu sonsuz gök kubbede izimiz kalsın.Sevgimiz dağlara taşlara yazılsın. Sevmek suç mu oldu?Yunus Emre'yi mezarından çıkaralım.Neden sevdiğini sorgulayalım.Anadolu'da türkümüz söylenecek,mektubumuz okunacak ,sevgimiz söylenecek.Parmakları yazıdan alıkoymak imkansızsızdır.Siz askere yazdığınızı düşünüyorsunuz,ben dostlara.yazdığınızı düşünüyorum sevgili dost.Yazan elleriniz dert görmesin.Sevgiler.
Selamlar mektubunuz acı bir geçmişimi yazma isteğimi çoğalttı izninizle ; Oğlum Tunceli'de Hassas Bölge komutanlığın da vatani görevini yaptığı dönemde silah arkadaşının bir vatan haininin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetti...Oğlum arkadaşının başını kaldırmak istediğinde rahmetlinin yani askerimin beyninin avuçlarının içine aktığını ve o günden sonra ne sancılı günler yaşadığımızı '' mektup yazmayın anne ''' dediği sözler geldi hatırıma, yürek sesinizi okurken ...
Dokundu...
Üşüdüm...
Tekrar Teşekkür ederim paylaşımınıza...
Askerlik şimdilerde hem çok zor hem çok kolay,Zorluğu bir hainin kurşununa hedef olmak🙂
Kolaylığı mektupların yerine cep telefonlarının almış olması..
Herkes gibi bende askere sevdiklerimi yolladım ve bilirim bizden çok onların özlediğini,sadece bizleri değil,ana yemeğini,memleket havasını ,kokusunu...
Dokundu...
Üşüdüm.
Tüm vatan bekçilerine selam ve sevgiler..