Babama

Termometreye ilişti gözüm, sevdiğin sıcaklıkta şu an,güneşli Pazar yorgunlunu

Sükut ve erdem içinde kelime kelime sana ait olanı anlatmak kocaman yüreğine ;

Can babam...

İbrahim Suresi'nde ,kökü yerde sağlam bir ağaç ve söz gibi usulca akıp giderken günler

Bu yaşanası dünyada anlamak seni -elvedâ cân- bağışlamayı anlamak.

Uğurlu rakamların,karşı konulmaz şefkât yelpazesi ellerin,neler gördü kim bilir?

Şekerininin çıktığını ilk duyduğumda takılmıştım ;'usta güllüoğlu yok artık'

e artık...

O da değişti malum, diyet çıkmış.

Arkadaşlarınla ,seni tanıyanlarla konuşuyorum arada

ve

Her konuşmamda seni ne az tanıdığımı düşünüyorum,bir de şu ballandıra ballandıra ;'muhabbeti ne güzel demeleri'

Yok mu sinir oluyorum için için.

Kırmızı Anadol'un geldi aklıma geçenlerde,araba sürmenin ilk heyecanı ile bayram günü

Duvara vurduğum Anadolun,ne çok çok şey feda ettik be baba,ne etsem içimden atamıyorum

Usul usul kendi halinde melodisini söylüyor kederlerim.


Günaşırı traş ol ve sigara içme vasiyetlerin çok işime gelmiyor bu arada bilesin,

Fransız onlun bıraktığın gibi ,göz ucu ile baktım ,senin ellerinin kokusu vardı,meraklanma

Bir hayattan bir hayata devrolacak şiir gibi,kafiyeli, öylece tertemiz.

Seni ilk gördüğümde Allah aşkına şu felekle İstanbul maceralarını anlat bana,

o kadar çok

Özlüyorum ki senle gülmeyi ,

Şehir hatlarında çay ısmarlamalıyım sana,yetmişten kalma seikon aydınlatmalı dünyayı

Ve bu koca şehri...

Sakin olmalısın oğlum diyorum içimden,her Galatasaray maçında uğur yapıyorum sen gibi,

Bazen kulağımı kapatıyorum, ellerim kenetli sana ve ruhuma sarılı ;

Yiğit adam ,adam gibi adam;ne mutlu senin evladın olmak


Çok şükür...

Sen olmadan kaplıcanın suyu,köyün yolları haramdır bana,murat suyu daha sakin akıyor

Sanırım.

Hızlıca indiğin kızakla ne çok yanında olmak isterdim,doğru baba ;köyün havası başka,

Ağlamak sadece yalancı bir düş...

Çok yazarsam çok ağlarım,satır aralığı yeterince ağrı veriyor sineme,


Ellerinden hasretle öperim.




Sevgiyle kal...