Duvar Dibi Ölümler Ve Duyarsızlık
........Yetiştirme Yurtlarından yasal yaşlarının dolması sebebiyle ilişikleri kesilen genç kız ve delikanlılarımız için acı bir çığlık ta benden.Bu gençler Yurt sonrası çoğunlukla gidecek,hatta kalacak yerleri olmadığından,sokakların acımasız kuralları ile aynı kaderi yaşayan diğer arkadaşları gibi yaşam mücadelesi verirken ne yazık ki,hayatın her kötülüğüne/kötüsüne yenik düşüyorlar.Tıpkı yakın bir tarihte, Hümmet ÇİÇEK kardeşimiz gibi.Hümmet kalacak yer bulamadığından,şefkat kucakları ile buluşamadığından ve kendisine hiçbir yardım eli uzanmadığından,Elazığ sokaklarında ağır kış koşullarına,açlığa dayanamayarak feci şekilde donarak öldü.Ceylan derisi koltuklar,ilgili Vali neredeydi? Bu haberi bile hiçbir yerde okuyamadım,TV'lerde göremedim.
..........Ta ki,Elazığ YADER Temsilcisi Salih Çetin'in,feryadına,isyanlarına,konuya ilişkin isteklerine bir kaç satırla yer veren bir yerel gazete elime ulaşana dek.Öyle ya kimin umurunda Hümmet donarak ölmüş? Bu kaçıncı Hümmet kim bilir? Aileden sorumlu Bakan Ceylan derisi koltuğundan lütf edip de bu toplumsal yaraları ne zaman saracak? Ne zaman Toplum Barınma Merkezleri tüm ihtiyaçlara cevap verecek niteliklere haiz olacak? En önemlisi de, Ahbap-Çavuş ilişkilerinde peşkeş çekilen Milli kaynaklar, ihaleler ve AB Fonları ruhen, bedenen tükenme noktasında bulunan bu fidanların yararı için neden yeterince kullanılmıyor? Böylesine bariz çifte standartla nereye kadar gidebiliriz.Paha biçilmez araçlar-Özel şoförler-yeşil gıcırlarla Okullarına giden,Ortaköy de Balık yiyen,Uludağ da kayak yapan,Alplerde tatil gezinen vs.Çoğunluğu Yolsuz ve hırsızların çocuklarına bir diyeceğim yok,konu beni aşar,ancak;Devlet Yurtlarındaki Çocuklarımız kapsama alanımdan asla çıkmaz.Yani bu gençlerin adı,hep Sokak Çocukları,Tinerciler,Gaspçılar,Dışlanmışlar olarak mı kalacak? Duyarsız İlgililer peki nasıl aklanacaklar ? Böyle bir toplum mevcut ve Sizin eseriniz.Günahsız günahlıların sorumluluğundan ne yazık ki kaçamazsınız.
..........Sokak Çocuklarına yönelik kapsamlı araştırma sonuçlarım var.Bunların bir kısmını 59.Hükümet'te görevli iken ilgili komisyon başkanı ile yapmıştık.Türkiye'nin bütün İllerinden,Sokak Çocukları,Madde Bağımlılığı doneleri elde etmiştik.Canlı yayın ve yazılı basında son derece düşündürücü bu vahim tabloyu kamu oyu ile paylaşmış hem Ankara'ya,hem de ilgili Vali'lere ve de tüm yetkililere çağrıda bulunmuştum.Gençlerin Yetiştirme Yurtları öncesinde başlayan,kendi başlarına kesinlikle aşamayacakları kabus dolu hayatları var.Başta gelir dağılımı adaletsizliği,Anne-Baba ölümleri veya ayrılıkları,Çocuk yaşta fuhuşa itilmeleri,uyuşturucu-kapkaç çetelerinin hazır avları olmaları-uğradıkları sorgusuz tecavüzler.Ardından Devlet'e sığınan o ürkek,minicik yürekler.İşte burada da(İstisnalar dışında)hayata bakışlarını değiştirecek ne yazık ki olumlu gelişmeler yaşamıyorlar.Doğuştan getirdikleri acı kaderleri ile günü kurtarmağa çalışıyorlar. Dahası ;Yurtlarda baskı,şiddet,taciz,dışlanmışlık (İstisnalar hariç)Sonrasında mı fideler koparılıp köklerinden salınıyor bilinmeze.Daha 18'inde karanlığa terk edilen yarınlarımız.Onlar hiç açmadan solan çiçeklerimiz.Ulu Önder'in Kendilerine armağan ettiği Cumhuriyetin kader mahkumları.Hümmet ilk değil.Son olması dileğim de,boşa gidecektir.Bu Bencil,Egoist,Rantiyeci,Yolsuz,Hırsız Siyaset-Bürokrat-İş Adamı üçgeni devam ettiği sürece Hümmet'ler hep unutulmuş,insan sayılmaktan yoksun kalacaklardır.
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍
yüreğin var olsun ablam
öpüyorum o duyarlı yüreğinden
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍 çok çok başarılı ve yürekten katılıyorum her kelimesine canımdiyorlar ya yurtlarımızda güzellikler başarılar üst düzeyde ve yurt sonrası yavrularımızada sahip çıkıyoruz diye yalan hemde kuyruklu yalan bunu bilmeyene söylesinler canım yazdıran yüreğini kutlarım canımsın.
Canım kardeşim,güzel arkadaşım.Bu mesele kalbimize saplanmış,sürekli yaramızı kanatan bir hançerdir..
Şu yukarıda saymış olduğunuz,bürokrat ve zengin iş adamlarının,18 yaşında ki kendi çocuklarını korumasız,parasız ve son model arabasız,sokağa gezmeye bırakmazken,bizim yetiştirme yurtlarındaki çocuklarımız 18 yaşını doldurunca sanki dünyanın en marifetli en becerikli ve zengin insanı gibi çırılçıplak sokağa salıveriliyorlar. Çıkarları için kanunları , koltuk için anayasayı değiştiren,ama millet için kolunu bile kıpırdatmayan duyarsız siyasilerimizin ayıbıdır.Dileğim yazınız,bir uyarı niteliğinde olur ve yetkilileri uyararak hareke geçirir. Yaramızdan bu hançerde sökülüp atılır. Yine kaliteli kalemin ve sağ duyulu kalbinle,sosyal içerikli harika bir yazı yazmışsın tebrikler cann dostum.. Umarım tüm çabaların boşa çıkmaz..sevdiklerinden çok uzakta kalma,varlığını hep hissettir..Çalışmalarında başarılar..
😙😙😙😙😙😙😙😙😙😙😙😙😙
Atiye hanım,
Gerçekten önemli bir konuya değinmişsiniz. Öncelikle bu yazınız için sizi kutlarım.
Ben, bu konunun yabancısı değilim. Erzincan'nın Tercan ilindeki yetiştirme yurdunda okudum 1952-1959 İlkokulu bitirdikten sonra, ortaokula devam etmek istedim. Fakat okul müdürü: yaşımın ilerlemiş olduğunu söyleyerek, okumamı engellediler. Ben de okuldan ayrıldıktan sonra, Ankara'ya ablamın yanına gittim. Onun da okutacak durumu olmadığından, Bir matbaaya çırak olarak verdi ve ben bu şekilde bir meslek öğrenme şansına sahip oldum ve geleceğimi garantiledim. Ne yazık ki her yetim çocuk, benim gibi şanslı olamıyor. Yalnız erken yaşta yetiştirme yurduna girip, ilkokulu bitirenler, askeri okullara ve öğretmen okullarına imtihanla alınıyordu. Şimdi nasıl bilmiyorum. Anladığım kadarıyla durum değişmemiş. Eğer bir çocuk oniki-onüç yaşlarınada yetiştirme yurduna girerse, ilköğretimden sonra okuma şansı kalmıyor ve çocuğa sokak gösteriliyor. Bunun sonucunda da çocuk için, gerçek yaşam mücadelesi başlıyor. Maalesef durum bu.
Bu yazınız ulusal bir televizyonda ve ulusal bir gazetede yayınlansa, ses getirir kanısındayım.
Sevgiş ve saygılarımla.