Kadın Gibi Kadın

Bir kadın, ne kadar güzel, kültürlü, zarif, dürüst ve hoş olursa olsun, hırçın, huzursuz, ve asabiyse, son derece iticidir.

Hangi erkek, böyle bir kadınla birlikte olmak ister? Yanınızda, lüzumsuz el kol hareketleriyle, asabi mimiklerle, dişlerini sıkarak konuşan, her an patlamaya hazır bir bomba ile ne kadar huzurlu ve mutlu olabilirsiniz?

Şık giyinmek de önemlidir ama, zarafet, daha önemlidir. İnsan yaratılış itibarıyla hantal olabilir. Öyle ölçülü, öyle güzel yürüyen toplu hanımlar vardır ki; onların yürüyüşlerini bile seyretmek, ruha huzur verir. Hele onlarla yürüyüşe çıkmak, ne kadar mutlu eder insanı! Yere basışlarındaki yumuşaklık, adımlarındaki acelesiz huzurlu tempo ruhu rahatlatır.

Zarafet, kadını şiirleştirir. Öne yıkılacakmış gibi, asker gibi, omuzları düşük, kambur, boynu, başını taşıyamıyormuşcasına bükülmüş, sallanarak veya sürüklenerek, ya da paldır küldür yürüyen bir kadın düşünün! ..

Ne kadınlar vardır; tesettürlü de olsalar, süzülür gibi, danseder gibi yürürler. Bir bardak su verirken, bardağı değil, dünyaları uzatırlar, insana! ?Hizmet' önemli değildir. ?Sunuş' önemlidir. Yumuşak, hoş bir hareketle, gözlerinin içi gülerek, saygı ve sevgi dolu bir bakışla uzatılan bardağın içindeki, her ne ise, mutluluğa dönüşür. Daha içmeden huzur, mutluluk ve yaşama sevinci yayılır ruha. Sunulan suysa; su da hayatsa; bu su ab-ı hayattır! ..

'Günaydın! Aşkım! Canım!' demeseler bile, öyle bir tebessümle gelirler ki yanınıza; hangi kötü ruh halinde olursanız olun, o anda gülümser, huzur duyar, onunla bütünleşiverirsiniz. Bir demet çiçek gibidirler. Cıvıl cıvıl bir kuş, berrak akan bir su, gün ışığı gibidirler. Uzaktan duyarsınız, sıcaklığını. Ona doğru yaklaştığınızın farkına bile varmazsınız. Mıknatıs gibi kendilerine çekmişlerdir sizi. Demir tozları gibi yapışır kalırsınız. Zaman durmuştur. Mekan orasıdır. Dünya o kadarcıktır. Kalabalığın sayısal değeri bire inmiştir. İkiye çıkmasına da lüzum yoktur.

Şiir gibi yürürler. Şiir gibi dolanırlar, etrafınızda. Şiir gibi konuşur, en güzel melodiler gibi gülerler. Ağlayışları da hiçbir kadının ağlayamayacağı kadar güzeldir.

'Hiçbir kadın senin kadar güzel ağlayamaz.
Bir yıldız yağmurudur, senin gözyaşların! ' der, Ümit Yaşar Oğuzcan.

Film de onlardır, şarkı da, hayat da! Etiyle kemiğiyle gerçektirler; yaşattıklarıyla, hayal aleminin bireyleri... Dokunmaya kıyamazsınız. Bakmaya doyamazsınız. Okşasanız, saatlere düşman olursunuz! Birkaç ömür daha istersiniz, Yaratan'dan. Dünyanızı, cennete değişmezsiniz.

Dans edercesine yaşamaktır, onunla günlük hayatı yaşamak. Gülümseyerek uyanırlar. Müzikle, oynarcasına çay yapmaya giderler. Telaşsız, cıvıl cıvıl güne başlayan sevimli kuşlar gibidirler. Onların tüm amaçları, erkeklerini mutlu etmektir. Onları mutlu ederek mutlu olurlar.

Bir de hizmetçi ruhlu kadınlar vardır. Sabah sabah, oflaya puflaya yataktan kalkarlar. Söylene söylene, takur tukur temizliğe başlarlar. Kafanıza çarpar gibi kurarlar sofrayı. Mükellef bir kahvaltı sofrasında bile çekilmezler.

Sadece bayanların mı romantizmden hoşlandıklarını sanıyorsunuz? Ya da sevilmekten? Erkeklerin de romantizme, sevgiye, ilgiye ihtiyaçları olduğunu düşünmüyor musunuz? Onlar, sevildiklerine inandıkları, doya doya sevgi aldıkları zaman, kahvaltılarını yapmış olurlar. O konuda akşama kadar acıkacaklarını, başkalarına ihtiyaç duyarak, avuç açacaklarını, sevgi dileneceklerini sanmıyorum.

Akşam da aynı sıcaklıkla karşılanıp, aynı huzur ortamına çekildiklerinde, onlardan mutlu kimse olmaz. Kovsanız da yanınızdan ayrılmaz, ne kadın, ne erkek, kimseye ihtiyaç duymazlar. O sizindir. İmzayla, kanunen değil, bir köle gibi, seve seve! ..Artık herkes onu, sizden kıskansın!

Sahabeden birisinin hanımı ekmeğini, suyunu güneşe koyar, sıcak su, kuru ekmek yermiş; kocası işinde öyle yiyor diye. Eşini, erkeğini kendisinden önce düşünür, İslam kadını! Onu ana gibi şefkatle sarar. Abla gibi kanat gerer üstüne. Kardeş gibi yanında, canında taşır. Arkadaş gibi omuz verir, paylaşır. Eşi olarak da tüm yüreğiyle, her şeyden çok sever, herkesten üstün tutar, sahip çıkar kardeşim! SAHİP ÇIKAR!

Evde ne huzur veriyorsunuz da, dışarıdakilerden kıskanıyorsunuz? Her şey iyi gidiyorsa; onlar neden kendilerini dışarıya atıyorlar? Arılar, bal dolu kovanlarını neden terk ediyor? Acı yok, tatlı yok; evde duranın aklı yok!

Kalıp gibi, KOLALI KADIN olmayın! Sinirden tir tir titreyen, söylenen, bağırıp çağıran, kavgazan, fettan, fetfaz bir kadın olmayın! Önce sakin olun! Huzur bulun; huzur verin! Sonra zarif olun! Daha sonra da duygusal olun. Akıllı olun, AKILLI!

Unutmayın ki; onların herkesten önce, SİZE İHTİYAÇLARI VAR!

31 Ağustos 2010 4-5 dakika 12 denemesi var.
Beğenenler (26)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (18)
  • 14 yıl önce

    Böyle kadınlar var ki hayat devam ediyor Elhamdülillah

  • Denemen güzel olmuş saygıdeğer arkadaşım ama kadınlar zariftirler,çiçekgibidirler.Bence herzaman hemcinslerinizi savunun. Saygı ve sevgilerimle

  • 14 yıl önce

    Harika yazmışsın hoşuma gitti şair dostum ama bir kaç sorum olacak dünyada böyle bayanlar var mı ki?Eğer varsa neden böyle davranırlar?

  • 14 yıl önce

    Kadini yine bir kadindan okumak ve hakikatlari gözümüze özümüze soka soka ve üzerine basa basa bu denlü bir kadini anlatmak ve anlatirkende degil kendini akrabalarini Esini dostunu konu komsusunu mahellesini ilini ilcasini ve hatta yurdunu vatanini degil, düsünce istek arzu temenni tüm insanlik tüm yaratilmislik düsünülmüs ve öyle kaleme alinmis özgürce ve tamamen hakikatce, zaten böyle hakikat balcikla sivanmaz ki ........ Bunu bir kart postal halinde getirmek ve her yeni seven ciftlere her yeni evlenen Esklere ve her yeni yuva kuranlara vermek ve her girip ciktiklarinda görüp hatirlayip okuyup anlayip ve anladiklariyla Hayat felsefesi haline getirmelerini temin etmek gerek...

    Sizi kutlar ve teprik ederim Efendim, Cesaretinize hayranim. Basarilarinizin devamini dilerim 👍

  • 14 yıl önce

    Yorumlara baktımda, bir bayan haricinde doluşmuş baylar...Ve güzel sözler..Tabi ki haklılar. Dili olmuş Onur Bilge, onca erkeğin dili. Evet yazıda bir kadının nasıl olması gerektiği yazılmış ve doğrusu yazılmış. Buraya kadar çok güzel...Fakat kadının bu güzelliği bile bir süre sonra sıradanlaşır erkek için, onun gözü dışardadır hep...İsterseniz kuş sütüyle besleyin, bir süre sonra onu su zannedecektir...İstisnalardan bahsetmiyorum tabi o da ayrı konu...Kadir kıymet bilen, bu güzellikten kopamayacak erkekte vardır, sınırlı sayıda da olsa...Neyse Onur Bilge, sizden birde ''Adam gibi adam'' yazısı istesek...SELAMLAR.