Nazım'a / Dokuzuncu Peron/Kara Tren

Uzunca bir süre sonra karanlıkta kar yağıyor şiirini, Sarıkamış soğuğuna içirdim
Mavi gözlerinde, açıkçası bu hasreti nasıl yeşerttiğini hep düşünmüşümdür
Daima uzak bir çelişki gibi geldi bana
Aslında
O kabına sığmaz yumruğundan büyük yüreğindeydi hüner, deldi geçti 700 bin km'lik alanı ve o alana da dar geldi:
Memleket hasretin.

Haydarpaşa Tren İstasyonu bir dem, güneş alacalı
Tolstoy'un Dostoyevski'nin göremeyeceği kültürden demet.
Gurbetin amansız bir sürgünle cebelleştiği sayfalarda
Sen yalnızlığın
Adını yalın biçimde sayıklıyordun
Bense o türküdeki trenin yad ellerdeki manasını inceliyordum.

Kim bilir kaç yurttaşın özlemini soluyordu masum duruşlarla.
Zordu günler
Bilmem nasıldı
Anlatılmasa mıydı?

Piraye'nin kurabiyelerinden olsa gerek hapishanede bile sıcaklık.
Kalp damarına sıkışan buza inat
Titriyordu kâğıt
Yakıyordu kalem.

"beni dört duvar arasına, seni de duvarsızlığa mahkûm ettiler"
Demelerin ve tipik evlad acısından da öte bir hatıra sentezi oğlun Mehmet.
Mehmet'ti.

Sahi unutmadan
Abidin nerede şimdi?
Duyulmuyor akrostişlerde gizlediğin adamın sesi
Yahut bir sigara ucunda ağlayan ihtiras
Görülmüyor
Aşikâr olan gerçek
Sen ağlamıştın
Ağlatıyor salkım söğütler
Kim bilir kaçıncı yüzyılın şairlerinin deresine düşüyor yaprakları ağacın
Yorgun koridorların ıssız sesleriyle boğuluyor zaman
Dava
Ve bilek.
Susalım

Şimdi kurşundan da öte cıvamsı ağır hava ve ötesinde Saman Sarısı ufuklar bilmem kaçıncı seni bekliyor tarih.
Her satırına ruhumu düşürsem, sarısı; sayfada aşkla 3 yıla denk gelir mi usta?

Bakıyoruz da şimdi adına itibar vakaları yankılanıyor köşelerde
Kendine itimadı olmayan adamların
Sanat kavgası
Belki kaygısı
Yaşananlar

Yok yok doktor da yalan söyledi, sana
Ne çok haklıydın
Aşk sız olmaz usta
Şimdi temcit pilavı gibi dön dur, şiirlerinde, ne kadar zor ise branda bezine kazıdığın hasret, o kadar zor
Sana yazmak,

Yolunu gözlüyorum,

Candan selamlar

Sevgiyle kal...

18 Ocak 2010 1-2 dakika 21 denemesi var.
Beğenenler (3)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (17)
  • 15 yıl önce

    Nazım için çok şey söylerim de Nazım'ı anlatmak öyle herkesin başarabileceği bir şey değil diye düşünürüm..çünkü muhteşem şiirlerin yürek yakanını yine yüreklere hitap edecek etkide anlatabilmek hakkıyla herkese nasip olmaz..

    sevgili Cemal Mıhçı fazlasıyla vermiş hakkını şairin usta ve yüreklere dokunan kalemiyle..o duygusallığı o dokunuşu vermiş ki şüphem yoktu sayfaya girerken ama sözkonusu Nazım'dı hani zayıf kalmamalıydı da zaten..

    bir güçlü şairi ancak böyle güçlü anlatabilmek yeğdi..

    kaleminin sesini sevdiğim şair..tebrik ve teşekkürlerimle..

  • 15 yıl önce

    Düşlediği özgürlük,özümsediği sevgiyle donattığı asasını bugünlere uzatmış mavi gözlü dev..Geçmişi bugünle kıyaslayınca üzülecek o kadar çok şey varki.. Ki bugünden geçmişe -sözüm ona geçmişine sahip çıkma içgüdüsü- uzanan eller onun ucu açık ideolojisinden zerre nasiplenmeyi bilebilseydi,onun ömür törpüsü mahiyetindeki özlemi bir nebze olsun kabullenilebilirdi..Şimdi aynı deklareler endazesi kaçmış ağızlarda laçkalaşmaya mahkum görünüyor..Nazım Hikmet öngörüsüne bir nebze olsun ılımlı yaklaşılabilseydi şimdiler de aynı kelimelerin itikatla söylenmesi kanıksanmayabilirdi..Bana Nazım Hikmet gibi bir elin beş parmağını geçmez kişilerin söylevlerini şimdilerde vasfı belli olmayan kişilerin ağzında görmek, geçmiş yongasını taçlandırabilme adına gerçekleştirilen atılımlardan öte bir anlam teşkil etmiyor..Söylemiştim,söylüyorum;Nazım Hikmet'i en çok özgürlük kavramıyla Piraye'sine aşkını karmasıyla biliyorum..Mevzisiz harekat diye buna deniyor zannedersem... Tebrik ve teşekkürler şair..

  • 15 yıl önce

    Nazım'a Nazımca. Cemal Bey soyadıyla müsemma yazmış yazıtını.

  • 15 yıl önce

    Daha ilk cümlede tutuklu kaldım...Nazımı anlamak bu olsa gerek..hissettiren ve doluluğu aşikar kaleme hayranlığımı ve saygılarımı bırakıyorum.. iy ki varsınız hocam...

  • 14 yıl önce

    Dava Ve bilek Susalım

    Susmayı, görmeyi, takdiri bir kez daha irdeledim sayenizde, teşekkürler...

    Hayata veda ederken geride kalan tek şey yürek sanırım anlaşılsa da anlaşılmasa da...

    Selam ve sevgiler...