Sana
Sana;
Mağrur ve öfkeliydi yağmur, sanki dokunsan, ak sayfaya,
Güneşe hasret adın yazılıyordu.
Biliyorum, her bir dalında, yemişler veren ve parmak uçlarında
en sihirli hali ile soluğuna can katan yüreğin üstesinden gelecek
bu amansız ayrı düşmenin.
Ne yar kokusu, ne de en sevdiğin erguvan açımı çiçekler var bu sokakta,
Öyle kendinden muzdarip, tarihin kasvetinde, her gün batımı eksiliyor,
Ne keder be...
Yazıyorum, satırlarımın içinde; kah narin dalgaları ile küçümen Marmara,kah asi yönünü sana Borçlu bir Karadeniz var.
Ne bileyim, dilime pelesenk olmuş işte ruhunun kuyularında dolanmak, yok öyle süslü beyin icatlarıyla kafiyede resmetmek yüzünü, gülüşünü.
Hatırlıyorum, bir şemsiye açımı uzaktaydın, masa kenarını süslemişti kabartma
Kalpten çizgiler, karıştıkça çay, zerk edildi beynime tümceler,
Doğru, bu yorgunluk alır seni, hani şair; kül olup yanmaktan
Sarsmaktan bahsetmişti hayatı,sarsılıyorum dünden öte ,yarından sona...
Ela'nın la hali;
Bir kent ölür kalırım burada bir başına, ay ışığında mehtabı balıkçı ağlarına serer gibi sevdim seni.
Ah bu aymaz satırların ela gözlü güzeli, teslim ediyorum sana mektuplarla,
Karşı konulmaz heyecanları
Utanmam
Gocunmam
Şairim ben,
?sırtımı sırtına
kalbimi kalbine?
gözlerin ömrüme...
yürekçe selam ile
Sevgiyle kal...
yutma zaten şair susma
söz aşı ağır gelir insana kanına karışır azar azar zehirler
zehir olup taşmadan boyunu aşmadan sal sözleri meydana sevgiyle kalınsın artık
hoş kalınamaz hiç bir gidişte
Saygılar syn Mıhçı
zehir olup taşmadan boyunu aşmadan sal sözleri meydana söz aşı ağır gelir insana gece ayaz yare niyaz dile gelsin bu gece
sevgiyle kalınsın hoş kalınamaz hiç bir gidişte
Sayın Mıhçı saygılar
'sarsılıyorum dünden öte ,yarından sona...' Özlemini ömre yaymışsın bu satırlarla şair,aşkı dolamış diline tan yeri kızıllığını çekmişsin sürme niyetine sevgilinin gözlerine...Şiirlerinde kısa,net dizelerle anlattığın hisleri bu kısımda yine kısa,net ama bir o kadar içerikli,güçlü anlatmışsın mükemmel cümlelerle..Takıldığım çok şey varda değinecek derman yok ellerimde,aşk denince koyulacak çok yol olsada ben girişe astım fikrimi zedeleyen hisleri,çıkışa daha nice zaman var... Tebrik ve teşekkürler usta kalem,muhteşemdi tek kelamla,seni bu köşeden okumakta ayrı keyif okurlar adına,kolaylıklar diliyorum bu yoğunlukta işin zor olsada paylaşmayı bildiğinden ötürü.
Ne mektup böyle, ne doğmamış çocuğa mektuplar, ne yürekte saklanan bir melek. İsatanbulda bir güzel İstanbul kadar güzel, diyen bir sesin suları çağıltadan debisi ,sıcağı serinleten esintileri toplanmış bir üslup. Yüreğine, sözüne ,diline her daim dostluklar aksın. Oradan denizin derinlerini görebilelim.
"Yazıyorum, satırlarımın içinde; kah narin dalgaları ile küçümen Marmara,kah asi yönünü sana Borçlu bir Karadeniz var."Marmara ile Karadeniz arasında bir kişiliktir Cemal Mıhçı..Karadeniz'den gelen asilik ruhu,Marmaradan gelen dinginlik ruhu ile örtüşüyor.Böyle bir ruh acele karar vermez,verdiği karardan da dönmez.Şiir ile nesrin birleştiği noktada bir yazım türü.Sanırım çok ilginç olacak.Sevgili dostu yürekten kutluyor,başarılarının daim olmasını diliyorum.