Siyaset Ve Siyaset Ahlakı

-Bin selam olsun siyasetimizde iz bırakanlara... 1-



....Ülkemizde son yıllarda siyaset ve siyaset ahlakı tüm etik değerleri ile hızla yıpratılmakta, dahası ayaklar altına alınmaktadır. Siyaset ve siyaset adamlığı gün geçtikçe daha da kan kaybetmekte olup; ilkelerinden / amaç ve ülküsünden saptırılmış, dolayısı ile karşımıza artık yabancı olmadığımız şahsi çekişmelerin, kişisel egoların ön planda görülebildiği, çatışmalar arenası diyebileceğimiz bir tablo çıkmıştır.
....Günümüzde yaşadığımız siyasetten ve de siyasetçiden hiçbir şey anlamıyorum. Bu siyaset ve siyasetçilerin ne bana, ne de topluma herhangi bir katkısı olmadığı gibi, bundan sonra da olacağını sanmıyorum.
....Kürsü tepeleri küfür, hakaret, şantaj, saldırı ve de birbiri aleyhine durmaksızın gelir elde ettikleri tazminat talepleri ile gündeme gelen siyasetçilerin gülünç düştükleri mekân olmuştur. Aç ve yoksul, her konuda çifte standart yaşayan bir ülkenin kaderini belirleyenlerden beklenen çaba ne yazık ki hala ufukta görülmemektedir.
....TÜİK'in 2009 yılı son değerlendirmelerine göre, 339 bin kişi sadece gıda harcamalarını içeren açlık sınırının da altında yaşıyor.12 milyon 751 bin kişi yaklaşık nüfusun % 20 si. Gıda ve gıda dışı harcamaları içeren 'YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YAŞIYOR.' 2008 yılına oranla bile hızla yoksullaşıyoruz. Makarna, kömür, yeşil kart ile de buraya kadarmış.
....TÜİK'e göre yine 4 kişilik hanenin aylık açlık sınırı 287 lira, aylık yoksulluk sınır ise 825 lira. Türkiye'de tam 818.000 kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyor bu rakam bir önceki yıla göre %6,85 artmış durumda.Buna ve de ele alacağımız diğer bir çok hazin konuya rağmen siyaset ve siyaset ahlakı yerlerde sürünmektedir.
--Bu yazmakla asla tükenmeyecek bir konu ama ben geçmişinden haz ve feyiz aldığım, birkaç siyaset ve devlet adamının adını anarak bir sonraki sayfaya devam edeceğim.
-Ulusa, siyasilere, muhalefet partilerine, bürokrasiye sesleniş ve muhatabiyet nezaketleri ile akıllardan asla silinmeyecekler...
--Son yüzyılın dünya lideri / Gazi Mustafa Kemal Paşa sana sonsuz şükranlar.
--Lozan'a ve tarihimize adını altın harflerle yazdırmış Milli Şef / İsmet İnönü.
--Gönüllerimizin ebedi mihmanı bu halkı en içten kucaklayan ve en değerli yatırımlara imza atan / Çoban Sülü
--Kıbrıs'ın, ulusların ve yüreklerin barış fatihi sevgili / Kara Oğlan
--Örf, adet, anane ve Türk Birliğinin bütünselliğinin büyük Mimarı / BAŞBUĞ....
Bin selam olsun siyasetimizde iz bırakanlara ...

Devam edecek.

25 Mayıs 2011 2-3 dakika 18 denemesi var.
Beğenenler (2)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (10)
  • 13 yıl önce

    Çetin bey silmek diye düşünmeyin lütfen,sadece çok çık ve kabulüne uzak olduğumuz bir kaç cümle vardı konu bu

    Gerçekten ilgileneceğimiz bir konu geliyor teşekkürederim

  • 13 yıl önce

    ..neden yanıt vermek zorunda bırakılıyorum.?..düşünün lütfen..riski olmayan bol getirili ve en kolay şey 'güçlü'nün yanında saf tutmaktır,dünya nın her yerinde ise güçlü devlettir..'sivil' olmaktan bahsetmeyeceğim akıllarına haki renk giydirilmişlerden de...kişi veya bir grubun yönettiği ülkelerde devlet sembolünün ordu olduğunu da..bakıyorum fakat üzerime yakışan hiç bir siyasal kimlik yok 'demokrat' olmaya çalışıyorum diyorum en fazla..ve herkes bilir vatan haini aranıyorsa hedef 'gerçek demokrat'lardır seve seve kabullenirim diğerlerini bilmem..azınlıklardır derdim yani benim gibi güçsüzler vede kimsesizler..işte burası bam teli..idam cezasının insanlık suçu olduğunu düşünürüm hemde en feci olanı çünkü hiçbir insan diğer bir insan için ölüm kararı veremez hangi şartta olursa olsun..ve idama tek başına gider insan..güçsüzdür kimsesizdir ve bir insanın en masum halidir o....

  • 13 yıl önce

    İsimler beni ilgilendirmiyor yazıya sondan başlamam gerekirse. Nedenine gelince, kendi özelimde saklı olsunlar. Burdan anlaşılacağı gibi bu isimlerin ölmüşlerin ve ölmemişlerin elleri yürekleri hâlâ kanlıdır. Bir nesil yok edilmiştir, çoğu sürgüne işkencelere pisikolojik sanrılıklara gebe kalmışlardır. Darbeye davetiye çıkaran bu isimlerin politikası nasıl ne şekilde halk üzerinde geniş sosyal kalabalıklar üzerinde etkili olabilir...Amerikancı olmaları da işin bir başka boyutu. Günümüz dünyasında siyaset ve siyaseti yapan her politikacının temiz olurluluğu tartışılabilir. Bunlar ne yazıkki benim ve geniş halk kitlelerinin karnını doyurmuyor. Halk kitlesi dünya genelinde şunu ister basitçe, güvenlik yeterli gıda yeterli para kimseye muhtaç olmama... Bunları başarabilen her politikacı iyi niyetlidir. Atatürk-Türkeş-Demirel-Ecevit isimlerine baktığımda politikacı siyasi deha göremiyor ve düşünemiyorum. Atatürk'ün genelde askeri yönü ağırdır. Siyaset alanındaysa Milli Mücadele yıllarının başında ve sonunda günün şartlarına göre hareket etmiştir o kadar. Ötekilere gelince, Demirel Masondur, Ecevit şairliği bile tartışılır birisidir.

  • 13 yıl önce

    Kıbrıs şartları olmasaydı acaba solun bu günkünden daha mı kötü daha mı iyi olurdu görüntüsü? Türkeş örgütlenmesini sever. Milliyetçiliğinin altında yatan nedeneri ileri uçlarda yaşayanlar gayet iyi bilirler. Fazla yormadan Türkiye de politika artı siyaset yoktur. Basitçe mahalle mahalle takımlarının kurduğu futbol külüpleri gibi bir durumları vardır. Türkiyede ki siyasetçiler çıkarcıdır. İş bitiricidir. Halkı sadece mahalle ağzıyla söylemem gerekirse seçimden seçime görürler. Türkiye de siyasetçi yetişmez. Bunun üniversitesi kurulmaz. Sağda solda bitirenlerde Amerikaya kapağı atarlar döndüklerinde Amerikancı düşüncelerini anayasaya millete dayatırlar. Türkiye de yapılan politika günümüz çağının çok gerisindedir ve abartma olmazsa orta çağın bile en altındadır. Şarkıyla türküyle politika yapılırsa bu kadar olur. Türkiyede sesi duyulmayan geniş halk kitleleri vardır. Bu kitleler gururludur. Açlıklarından ölseler dahi sesleri çıkmaz. Çünkü ahlak denen kavram onlarda zirve yapmışken politikacılarda çıkarcılığa ve kasa doldurmacılığa dönüşmüştür. Türkiye de Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir Adalet Mülkün Temelidir gibi yüce kavramlar tam tersi Meclistekiler için vardır.

  • 13 yıl önce

    Bu nedenle Türkiye de açlık yoksulluk hayat şartları için yapılan değerlendirmelerde palavradır. Bu konuları her değerlendiren kuruluş iktidarın yanındadır ve iktidar ne isterse onu değerlendirirler. Türkiye de Meclis vardır. Türkiye de çiğ köfte vardır. Türkiye de Milletvekili lojmanları ve Villaları vardır. Türkiye de meclisin içinde okumuş okumamış aynı kafa da aynı zihniyette mangalsever vekiller vardır. Türkiye de bir vekil çıkıp dolaşmaz. Koltuğunun altında şiir kitabı taşımaz gazete taşımaz roman taşımaz. Ne Yapar? İş bitirir. Ahlak da zaten bu kadardır. İş bitirmek. Veya işlediği suçlardan kurtulmak. Hangi halk hangi açlık hangi düşünce umurlarında olacak bunların. Atiye hanım Türkiye de POLİTİKACI YOKTUR. Türkiye de birinci sınıf vardır okullarda. Bu sınıfın başkanları vardır. Bu sınıfın başkanları yetkiyi aldılar ya, ne kadar yaramaz çocuk varsa hepsinin numarasını kâğıda yazar öğretmen gelince verir. Bu değişmemiştir. Amerika ağlayan her çocuğa zora düşen her bebeğe çok güzel emzik verir. Şekerli şekersiz ve orta şekerli. Nabza göre şerbet mi oldu bu yazı da anlamadım ki? Türkiye de siyaset yoktur Atiye hanım. Çıkar örgütü vardır.