Kabus


Dokuz yaşında bir çocuk

Hadi bilemedim diyelim

Olsun on yaşında bu çocuk


Deniz üstünde hızla gidiyor

Hem de uçarak gidiyor deniz üstünde çocuk 

Kanatsız ama kuş gibi hafif 


Dalgalar kayar gibi akıyor altından 

Hızlı 

Dingin 

Kimi gri

Kimi mavi 

Kimi koyu mavi

Kimi siyah


Çocuk süzülüyor suyun üstünde

Süzülüyor

Süzülüyor

Süzülüyor

Gözü hep ileride

Hala süzülüyor çocuk uçarcasına 


Gözü hep ileride

Denizin yüzeyinde süzülüyor

Ta ufukta

Belli belirsiz bir karartı görüyor sonra çocuk



Nokta gibi

Kendi gibi

Ufacık gibi

Çocuk uçarak gidiyor karartıya doğru hızla

Uçtukça yaklaşıyor karartı 

Karartı belirginleşiyor çocuk yaklaştıkça


Büyüyor karartı

Büyüyor

BÜ YÜ YOR 

Ve görüyor ki çocuk

Orada 

Ufukta

Ve denizin tam ortasında 

Kocaman bir şekil 


Ve anlam veremiyor çocuk

Biraz daha yaklaşıyor çocuk şekle

İstemsizce ve korkarak yaklaşıyor

Yaklaştıkça

Büyüyor

Büyüyor

BÜ YÜ YOR KARARTI


Ve görüyor ki çocuk

Denizin üstünde kocaman bir darağacı 

Daha yeni kesmişler ağacını

Talaş kokusu geliyor burnuna hâlâ

Çivileri parlak 

Gri 

Parlıyor gözünde yaklaştıkça gri

Çocuk uçup uçup yaklaştıkça

Büyüyor

Büyüyor


BÜ YÜ YOR DARAĞACI


Ve görüyor ki çocuk

Ağacın ucunda asılmış bir beden

Kımıltısız 

Ürküyor çocuk

Durmaya çalışıyor 

Olmuyor

Çırpınıyor 

Olmuyor


Debeleniyor 

Olmuyor

Bağırıyor 

Sesi çıkmıyor

Yere inmek 

Toprağa basmak istiyor 

Olmuyor

Ne istese hiç biri olmuyor

Olmuyor işte olmuyor

Kalbi heyecanla atıyor çocuğun

Çocuk bu normal bunlar

Ama olmuyor işte başaramıyor


Devam ediyor darağacına doğru yol almaya istemsizce

Uçarak gidiyor çocuk 

Süzülerek kuş gibi

Yaklaştıkça

Büyüyor

Büyüyor

BÜYÜYOR


Netleşiyor şekiller

Bakıyor

Görüyor ki çocuk

Ceset bu 

Evet evet

Bildiğin ceset

Ve çocuk dokuz on yaşlarında


Boynundan asılmış 

Çıplak ve mor

Ve dev gibi 

Tüysüz bir beden

Ama sandalyeye oturur gibi

Ama taş kesmiş gibi

Elleri 

Oturmuş da dizlerinin üstüne koymuş gibi


Buz damlıyor cesetten denize

Dalga oluşuyor her damlada

Büyüdükçe büyüyor dalgalar

Beden belirginleşiyor çocuk yaklaştıkça

Detaylanıyor ceset

Denizin ortasında bir darağacı

Darağacında asılı bir adam


Oturur gibi

Dev gibi

Taş gibi

Çıplak 

Mor

Ve tüysüz

Ve buz gibi

Beden daha da belirginleşiyor yaklaştıkça çocuk

Talaş kokusu geliyor burnuna hâlâ

Ve başka kokular 

(Çocuk büyük olsa tanıyacak belki çürük et kokusunu, ama çocuk işte 

çocuk)


Daha da yaklaşıyor çocuk sonra

Yaklaşıyor

Yaklaşıyor

Daha da yaklaşıyor

Büyüyor beden 

Çocuk yaklaştıkça

Büyüyor

BÜYÜYOR


Asılmış dev gibi adamın kucağında 

Küçücük bir çocuk görüyor çocuk

Hem de daha dokuz on yaşlarında çocuk

Hem de daha dokuz on yaşlarında 

Dev gibi cesedin kucağında çocuk görüyor çocuk


Cesedin kucağındaki çocuk

Korkak

Ağlamaklı

Şaşkın

Daha dokuz on yaşlarında bir çocuk bu


Ve uçan çocuk

Cesedin kucağına bakıyor

Bakıyor

Bakıyor ki oturan çocuk çok tanıdık


Hayır 

Hayır 

Ta kendisi 

Ölünün kucağındaki bu çocuk


Bakıyor ki uçan çocuk

Oturmuş buz gibi ölümün kucağında

Buz kesmiş gözleri

Gözleri

Ölü gibi

Ama değil gibi

Sadece korkmuş gibi çocuk 

Her halinden belli


Kaldırıyor başını yukarıya

Dar ağacından sarkan adamın kucağındaki

O dokuz on yaşlarındaki çocuk 


Kaldırıyor başını ve

Bir bakıyor ki

Kucağında durduğu ceset 

Çok ama çok sevdiği dedesi

Daha bir kaç ay olmuş göç edip gedeli


Buz kesip ürkerek uyanıyor uykusundan 

Sonra uzun süre uyumaya korkuyor çocuk

Uyusa da 

Ancak ve ancak

Anasının sıcak koynunda dalıyor uykuya



İşte o çocuk

Yani ben

Ben yani

O yaşta gördüğüm bu kabustan sonra 

Hep ölüme tanık oldu gözlerim

Ama o kadar çok ki


Sonra hep sıradan oldu her ölüm

Kanıksandı ölmek

Yaşamak bir adım öncesi



04 Aralık 2021 4-5 dakika 5 öyküsü var.
Beğenenler (10)
Yorumlar (9)
  • 3 yıl önce

    Dokuz-on yaşlarımda gördüğüm rüyanın ben de kalan izleridir bunlar. Bunca yıl sonra emin olamadığım tek şey; çok sevdiğim dedem ölmeden önce mi, yoksa sonra mı gördüğümdür...

  • 2 yıl önce

    Uğur Bey, kutlarım öncelikle ak köpüklü çaylar gibi coşkulu anlarım güzelliğinizi. Özgürlük uğruna dar ağacına giden ölülerin gölgesinde uyuyan bir ulus olduk bizler. Öykünüz böyle de duygular uyandırdı bende.

  • Dedenizle yaşayacağınız daha nice güzel anılarınızın askıda kalması gibi bir şey olmuş darağacı kabusu...Ama dedeniz gitse de siz onun o da sizin merkezinizde kalmış yine de kendinizi kucağında görmekle. Çok sevdiğiniz için dedeniz gün gelmiş kabustan şiire, emeğe, harfe, yürek terine dönüşmüş. Ve her damlası dua dua dökülmüş mısralara. Allah rahmet etsin, mekanı cennet olsun dedenizin...

  • 2 yıl önce

    Dedeniz ışıklar içinde, çiçekler arasndas uyusun Uğur Bey!

  • Önümüzde olgun büyükler olunca hem hayatı göğüsleme cesaretimiz artıyor hem de kıyıda köşede, onların gölgesinde hayat daha bir güzel geçiyor. Kendi başımıza kaldığımızda ise yalnızlık ve deliliğimizle mücadele başlıyor hayatın merkezinde...Geniş aile olmak ve dayanışma içinde olmak bu anlamda çok güzel...