Sarardı Mektuplarım
''Söyle'' deseler söyleyemem; ne erguvan kokusu anlatılır, ne de rüzgar gibi gidişin...
Gittin ya; uzun süre tanrıyı sevmedim, bayram için hazırlanmış çocukları, nara atan sarhoşları hiç sevmedim uçurtmaları, mahalleyi, şehri, terminalleri ve özenle kefen biçtim kendime bir nefret bir nefret düpedüz avuçlarımda boğuluyordu hayat böyle olmamalıydı ömrün ilk sillesi...
'' Hadi'' diyen sesini bekledim, mekânı yok zamanın; hani koşardık elele uyumlu gerçi vasat mahalle arasının tozu nefesimi keserdide
Neydin;
sahi kaç nefes olurdun toza toprağa... kaç gün batımında hamal olurdun sıska bedenime. Biliyor musun ?Anlamazdım rüzgara savururdum güleç yüzümü, tık nefes birde şarkılar söylerdin sevgiline değil ama
'' Bir öptüm bir öptüm bir daha öpdüm'' neydi gerçekten o şarkıya tutkun ahh benim delim; aşkı bilmezdim ama aynaya gözlerinden sarı bir kız aksederdin,,,
Öfkemi katlıyorsun,
şimdi sana kızıyorum mutluluğun anatomisi senden bana geçecekti biraz büyüyecektim ayna ayna ''söyle'' diyecektim...
O dudakların, saçlarımda gezinen dudakların yani adımı bir tek senden duymayı sevdiğim, peşin sıra gölgen gibi hem bağırmana hemde çağırmana sebebim ki kim demiş kızlar misket oynamaz diye..
Ah yok mu o ıssız kasaba gibi bakışların; göç ederdim bir vadiye tabi yine -göçmen kuşlar gibi olsak deyiminle Aslında kızmalıyım, sana
Var ya çok kızmalı; hem bana uçsuz bucaksız sevmeyi öğretip hemde öksüzlüğe terk ettin olacak şeymiydi? İkimizde taze bahardık varlığında demir bilek devirirdik hani hep kocamandım ama yanında en çok çocuk olmayı sevdim Allah kahretmesin baba gibi öperdin..
Naz bir leğen ufacık kağıttan gemiydi de mi... Az kalsın ''söyle'' diyecektim
Oysa öldün,
tabi giderken düğüm düğüm acıyı örtünde şimdi şafak sökmesi öyle derbeder öyle anlamsız ki gittin sana kızmalıyım buz gibi içim... Bu saçma sapan hayatın içinde ne yapar ne eder demedin kimbilir dallarından ne eksildi erik ağacımızın hiç bakmadım, bakamadım... O gün, bugün; Seyran Bağları'na hiç uğramadım Sana çok kızmalıyım...
Aslında sırası değil ağlamanın ve hiç sırası değil şeker tabağına surat asmanın...Toprağın liman olacağını bile bile o zehir zıkkımları yudumladın yudumladın döndü başın ''Gözümün kökü'' derken yalan söyledin beni aldattın bir akşamı birde şarabı herşeyden daha çok sevdin Neydi derdin bebeğim ahh delireceğim...
Arap Alim, bu ucube şehri, kör akşamları, yüzüme değmeyen güneşi sevgimi ve anılarımızı, ruhumu bileyleyen sesleride götürseydin...Benide, ballı böreğide...
Ağbimmm...
Sana hiç kızabilirmiyim;
çok özledim, çok özledim anla işte eksildikçe eksildim... Yarın bayram oku lütfen; başımda bela ölüm...
Gözlerinden öptüm, öptüm, öptüm...
Züleyhammmm 👑