Adim İnci...
Adım inci;
En derinde olan
Kabuğunun kırıklarını yamalarla kapatmaya çalışan,
Işığın terketigi yere mahkum edilen,
Bu yüzden derinliği kendime yakın hissetmem
Ve bu yüzden sadece seni sevmeyi sevmiş olmam...
Sevilecek hiç bir yanın olmadıgı halde tüm ihtişamımı sana sunmam,
Bu yüzden nereye baksam hayalini baktıgım yerde görmem
Gerçeğinin çoktan gitmiş olması,
Her yalnızlıkta senin hediyen karamsarlığıma sığınmam
Ve emanet etmem acuçlarına tüm cıplaklığıyla kabuk bağlamamış yaralarımı
Ve sürekli kanatmanı izlemek,
Bastıgın tuzun acısını duymak,
Sadece seni sevmeyi sevmis olmam sevilecek bir yanını bulamadığımdan...
Her dönüşünü bayram ilan etmem,
Gidişine karanlık yaslar baglamam,
Affetmiş olmam affedilmeyecek onca hatana rağmen
Sadece seni sevmeyi sevmiş olmam
Ve derinlerde yaralı kabuğuma sığınmam...
Adım inci;
Küf tutmuş,
Ağır yaralı,
Yalnızlığa kör dügümle bağlanmış olan,
Sıradan anlamsız kafiyesiz...
İnci Sayıklaması
döktüğüm göz yaşları boyunca yürü yürüdüm ben de gözlerimde inci rengi bir ufukla sabahı salındım geldiğim sulara
yürü...
denize yakın mağaralarda sesim anlamı boşalmış sözlerin uğultusunda kayaların arasında son ağlayışım
dinle...
açma demiştin bana açma istridyenin kabuğunu şimdi içinde bir inci uyur
hatırla...
hatıralarında sedef bir kabuğu büyürüm tuz billurlarından yansıyan ışıkla
gör...
kumulların arasında gece çağırma beni o karanlık kıyıyı büyüdüm artık
çağırma...
Turgay Uçeren
tesekkur ederim yorum guzeldi:)) inciden inciler...
İNCİDEN İNCİLER... KUTLARIM GÜZELDİ...👍👍