Adını Sen Koy İstedim Bu Şiirin
adını sen koy istedim bu şiirin
ben bir nokta koydum
gerisini sen tamamla sevgilim
kelimelerimin kifayetsizliği suskunluğumdandı
daha ilk haykırışımda can verdi acizliğin
-I-
gecenin başında son bir ateş daha
kaç yangın söndürdüm bilir misin hıçkırıklarımla
dinle öyleyse
bilemezsin ay peçem
sen karanlığıma düşen alın yazımken
yaktığından hep bir fazlaydı içimde sönenler
perçeminden tuttuğum kaderin kırıkları
el ayama batan küflü söylentiler gibi
kalanlarsa hep can acıtıyor artık
-II-
biliyorsun
geçecek sancılarım ya
yoksun artık anka/ra masallarımda
kalelerim dost korunağı
ve inadına mutluluk arınağı artık
anlamazsın ki kirli heyecanınla
sen
bu düşte öldüğünü
ardına ilk baktığında anlayacaksın
ve adımların her geri gelişinde
engeller çarpacak yüzüne
yüzümün yansımasından
isimsiz kılıçlar kesecek dilini
susacaksın çaresiz
tarifsiz mızraklar batacak sol yanından
ta çirkin gözlerine kadar
kapatmak istercesine
gözün hep açık gidecek
esaret zihnini prangalarken
güleç insanlar tutuyor ellerimden
somurtkan çığlıklarınla hiç bilemedin gülebilmeyi
-III-
gittin ya
çok güçlüyüm zannettin kendini
sandın ki ardın
ceset yığınağı savaş meydanları
feryatlar
ağlayışlar
ve yıkılan insanlar ülkesi değil mi gönlüm
şimdi seni kezzap kuyularında yüzsüz
arşın kutsal lal dilinde güçsüz
şiirlerimde öksüz
ve kalbimin her yerinde hükümsüz bırakıyorum
her gece düşünün karabasanı ahım
ki ahım dedim mi
dört melekle kabzedilir ruhun bilirsin
en sonunda azrail olur tenin
son nefesin şahadeti gibi
hiçliğe giden yolcusun
ıssız duraksız yollarda
-IV-
tok tutmak için aç kalan ruhumu
seviyorum sabahın erken saatlerini
değiştiriyorum gözlerimin rengini
ve her renkte öpüyorum kendimi
gururla açan çiçeklerimin alnından
deniz kıyısında simit yemeyi seviyorum sıcak çayla
umutsuzca ayaklarıma kapananın
sen olduğunu bile bile artık
sarmaşıkları seviyorum mesela
mutlu ördükleri için ağlarını
yetim olmayı seviyorum
içimde ölen şey/tan olduğunu bildiğimden
-V-
karanlık sema için dolunay yeni adım
sen de bakıp ulaşamayan yıldız
sönük ve siliksin yasaklı geçmişimde
teneşirde can verirken ihanetin
söz
ilk suyunu ben dökeceğim
sana yabancı ellerimle
öğreneceksin alev alev yanmayı
ne zaman üşüsem ölü aşkları yakıyorum artık
sadece gölgen vuruyor odamın karanlık anılarına
meltem estiğinde ellerine
hiç umursamadan
hoyratça ziyan ettiğin mutluluklar için
adını sen koy istedim bu şiirin
kalem kurşunuyla alnının tam ortasına
...ben bir elinden tuttum, diğeri hala meleklerin...
...artık yaralı da olsa kanatların uç özgürce rüzgarın sesi...
27.03.2013 / Şair-i Gülhan...171
(Seslendiren Ahmet Ormancı'ya teşekkürlerimle.)
vurulup düşerken kurşun kalemlerle kurşundan askerler dizmiş ya kapı önlerine.. ilk kalesini yitirmiş adamın,son kalesine kadar elinden alan bir şiir.. emeğinize gönlünüze sağlık
şimdi seni kezzap kuyularında yüzsüz arşın kutsal lal dilinde güçsüz şiirlerimde öksüz ve kalbimin her yerinde hükümsüz bırakıyorum"
Fatih Bey her yerinde sitem koksada şiir, harika harika harika.! Yüreğinize ve kaleminize sağlık efendim. Sevgiler