Ağaçlar
dört yanımız açık,
elimiz böğrümüzde
kalbimizde korkuların uğultusu
kuru derenin yamacında dikiliriz,
rüzgârlıyız dört mevsim;
dört mevsim sallanırız.
söğüt olan
servi duran;
kendini çınar sanan var aramızda,
soyunu bilmez utanmaz
ben kirazım- diye- bağırır
ekşi erik ağacındaki yeşil çağla.
her fırtınada dallarımız kırılır
kökünden sökülür fidanlarımız,
sevmeye kalksak nar ağacını
vurulsak zeytin dalına
bir gecede dökülür yapraklarımız.
yağmur ormanları nerede
biz neredeyiz,
kuru koruluğuz uzaklarda
kolay kolay görülmeyiz!
kıskanılır bizden güzellikler...
su uğramaz
bulut geçmez
esirgenir sevgi;
korkuluk niyetine yaşarız toprağımızda
korkuluk gibi dururuz.
kurban olmaz bizden
adak da sayılmayız,
biz biliriz ne olduğumuzu;
ne ince bir söz alır canımızı
ne de keskin bir kılıcın onurunu yaşarız,
kör baltalar vurur boynumuzu.
işte bu yüzden kabuklarla örteriz gönlümüzü
bu yüzden kolay tutuşur yüreğimiz,
sesimiz de çıkmaz
dumanımız da;
ama sanmayın ki yanarken ağlamayız!
teşbihe insan yolladım...hepsi eli boş döndü,diyesim geldi ve candan kutladım bu nadide güzellikteki şiiri ve onu kaleme alan şairi...
))))
saygılarımla....
Acısak da şikâyetimiz yok yanmaktan Yeter ki ve yeşile aydınlığa sürgün versin köklerimiz
Tebrikler