Ağır Masal
yangın yerinden çıkarıp bir bilinmeze götüreceğim seni
tut elimi yusuf
korkma
kalü beladan beri yanıyor bu yangı
o zamanlardan kalma sevdayla sevdalanıp yüreğine dokunamadığım gibi
kanım da bulaşmaz ellerine
gittin ya yusuf hoşçakal demeden
bir piç kıskançlığı doğurdum avaz avaz bağırırken ardından
sarışındı bütün züleyhalar ve züleyhaydı bütün sarışınlar
hepsi yanında arzı endam ediyordu
ve hepsi
ellerinde tırpanlar insanlığımı hasat ettiler yıllarca
ve dişiliğimi harmanlayıp fahişe tezgahlarda ihanete pazar ettim
inadına yusuf inadına
ne garip yusuf
yüzün gelmiyor artık gözümün önüne öyle olur olmaz anlarda
uzanıp okşamak da geçmiyor içimden
ama hala ağlıyor gözlerim aklıma gelince sen
yok yok ben değilim ağlayan
vallahi gözlerim
bir büyük kıyamet var bilirsin yusuf
birde herkesin küçük kıyameti
biri ölüm ki allahın emri
biri de gidişin
o kimin emriydi yusuf
gökyüzüm yarılıp yıldızlarım döküldü içime
dağlar devrildi ruhuma
enkazda bir sen dirildin daha güzel,daha canlı
ben tekrar tekrar ölürken
masallardan kalma bir aşk yaşadım
senin hiç yakışmadığın
şimdi tam zamanı
kaf dağının eteklerine bırakacağım seni
ve terkedeceğim bu ağır masalı
zümrüdü anka kuşlarını sorma bana
onlar sevmeyi bilen erkekleri aldılar kanatlarına
sevilmeye doymayan kadınlarıyla uçuyorlar ve ölüyorlar
bense sinkafları söküp dilimden
aç kalktığım sofraların duasını yapıyorum
amin bile deme yusuf,amin bile deme
istemiyorum
''ne züleyhalar tanıdım aslında Yusuf dular...''şiirimi hatırlattı şair dost.Şiir mi !!!yorum yapmak beni aşar zira.teşekkürler paylaştığınız için şair,teşekkürler...Güne düşmeli ki daha çok okunmalı,daha çok...