Ağıt - 2 / Ömer'in Sevdası
Bu nasıl bir acıdır bu nasıl sevda Yarab
Ağlıyor bak bir ana hali ise pek harap
Yaşasaydı evladı olmaz mıydı hiç turap
Yerine geçtim bir an işte o anda bittim.
............................................................
Bir evin bir oğluydu yakışıklı kerata
Sanki nazarlık gibi yüzünde ki gözleri
Aşkı emsâl olurdu dağı delen Ferhat'a
Küllenmek bilmiyordu içinde ki közleri.
İlk aşkıydı bu onun delicesine sevdi
Kaş altında dizilen kirpiğine vuruldu
Gökte yıldıza bile sevdalısını övdü
Karşılık gördü aşkı yüreğine kuruldu.
Delikanlıydı hani kıpır kıpırdı kanı
Her gece ayrı arı düş kurmaktan yoruldu
Sevdiğine sarılmak istiyordu ya canı
Coşkun ırmak olsa da vuslat için duruldu.
Birbirine bağladı bitmeyen geceleri
Ala uykuda bile sevdiğine sarıldı
Uyandı uykusundan buz tuttu yüceleri
Yâr diye sarıldığı yastığına darıldı.
Vuslat diyordu artık vuslat bizim olmalı
Köyün büyüklerine bir bir akıl soruldu
Sevdalının anası artık dünür gelmeli
Söz birliği ettiler son karara varıldı.
2. bölüm sonu
👍👍
Seri dokusuyla, duygusuyla, akışıyla okutturuyor yine
Safiyem 😙😙😙
Sevgimle.
Bu nasıl bir acıdır bu nasıl sevda Yarab Ağlıyor bak bir ana hali ise pek harap Yaşasaydı evladı olmaz mıydı hiç turap Yerine geçtim bir an işte o anda bittim.
çok güzeldi Safiye hanım acılar olmasa
keşke sizin dediğiniz gibi olabilseydi herşey İbrahim bey
ne yazık ki siz reklamları aksettirmişsiniz
oysa hayatın acı gerşekleri de var
bakalım yolun sonu nereye gidecek hep birlikte göreceğiz inşallah.
Toplandı tüm dostlar gittiler kız istemeğe Ömer sonunda yavuklusuna kavuşacak Verdiler kızı Ömer'e Allah'ın emriyle Seven bu kalplerde en sonunda buluşacak
Çok güzel bir ağıt olmuş saygıdeğer arkadaşım yüreğine ve gönlünüze sağlık,bir dörtlükte affınıza sığınarak ben yazdım. Saygı ve sevgilerimle