Ahlaksız
Ahlaksız!!!
Kan kusup kızılcık şerbeti içmeyi maharet sayıp,
Hayatın sigara söndürdüğü yüzündeki yaraları paye bilip,
Sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyen adamı efendi belleyip
Gözsüzümü ayrılıklara isyan etmeyeceksin...
Edebinle yaşayıp,
Ensenden tokadı eksik etmeyenlerin pandiklerine karşı duramıyorsan da
Edepsiz ilan edilip öleceksin...
Ve koyu koyu yankılanacak duvardan geri gelen o salyalı söz;
Ahlaksız!!!
Ahlaksız!!!
Sıkacaklar bir kuytuda kafana
Sen bir dudak kıpırtısıyla salâvat bile getiremeyeceksin...
Yok öyle yağma...
Kadınsan en savunmasız anında karnına yediğin yumrukla daha da bilenip,
Düşüşünle zil takıp oynayanlara ağzın dolu dolu siktir çekmeyi bileceksin...
Ya da kıstırıp kuyruğunu hayatın boyunca,
Sana öğretildiği gibi
Çıkarmadan gıkını
Bir köşede kadınlığı bileceksin...
Eylül'2010 Aydın...
siirin ellerinden opuyorum
cok cok begendim
siire her dil yakisir!
Kişinin kendine değeri kendisi verir, ve hayatın içinden olmak insanları ne düşürür ne yüceltir.
Aslolan dilin değil ruhun asaletidir sevgili gülşah...
Bence de, bundan sonrası daha fazla su götürmeyecek...
sevgiyle.
Ne diyelim yakışık almasada kişi kendine yakıştırıyorsa yorumsuz kalmakda fayda var.
Sevgilerle.
keskin ve sivri de olsa kaleminiz,seviyorum şiirlerinizi.Bu da öyle bir şiir ki sevdim.Teşekkürler ...
Sevgili Gülşah;
Acaba kim ne der, acaba okuyan kötü mü düşünür diye kasarsam Aylin Başdemir olamam🙂
Bu dil ister üzülelim ister ayplayalım, saraylı bir paşanında, yoldaki bir tinerci çocuğunda ağzında...
Yani HAYATIN TAM ORTASINDA....
Sanırım düşündüğün uygulamayı hayata geçirecek olursanız yenilerden ziyade eskiye dönük bir çok şiirimide süzgeçten geçirmek zorunda kalacaksınız.
En yakın örnek bir önceki şiirim gibi...
O zamanda bana son sözü söylemek düşer;
İzninizle,
En kibar biçimiyle Eyvallah...
Sevgi ve saygı karşılıklı 🙂