Ak Yazmalı Kadınlar
/töre bu ya
rüzgar
hoyratça esse ne fayda
d/okunulmamış mektupların
asma gibi
sarksa
boynuma
veryansın etmeden
manalı
akşam otursa gözlerine
ah ne fayda/
ki varoş ellerinde
siner
göğüme
sabi düşlerin
devasa ışıkların
ırmaklar
beyazlığınca
üstüme s/iner sessizce
gördüğüm en son
bakış
yaslı pencere önündeki yaşlarla
büyür
küçüldükçe küçülür
omuzların isyanı
kayboldukça kaybolur gider
hakeza
zakkum
renkli
hırçın raksın
uçarı olsa da
bezdirse de martıları
kuşları
birbirinden
gün doğuyorsa
mecburuz dayanmaya
mecburuz yaşlanmaya
hiç kendimize zaman vermeden
yok olmaya mecburuz
hayatın kör düğümleri
bazen
korkak tenin avuçlarında
heveslerinle
kalbe dokunur hissiyat
maneviyat
ya bize öyle gelir
ya da onlara
ağır seğirtir artık hikayeler
izler
ağır aksak
gider zaman
hem de hiç anlamadan
anlatamadan
anlaşılmadan
sakince akar gider yoluna su
ağlayamadan
yolak kentin
bacalarında
nöbet tutar o gözler
her gün
gidenleri bekler
liyakat
ömür
boşluk boşluk
izbe tenhalarında yaşamın
sonu
ahir zaman
ezelle baş başa
randevu
beklemeden
bekletmeden
tökezler ayaklar
beyaz bir
düş düşer
yok olur
saçlar
yollar tükenir
bitiverir
aniden tereddüt etmeden akar gidiverir
gün olur gelir de
beyitlere sığmaz, ölür de siliniverirse
bu
mersiye
kırılır dalından tohumu çiçeğiyle
çünkü bu kadınların öyküsü
çok
uzun
hikaye...
...
30.11.11
Güzel kardeşim döktürmüşsün ifadelerin okumaya değer Tebrikler
ki varoş ellerinde siner göğüme sabi düşlerin
İfade ettiğiniz o sabi düşler ancak Varoş ellere emanet sanırım artık
Kutladım
Muhabbetle kalın