Aklıma Gelmiş İken Sevgili Babam !
İçimden sebepsiz yere ağlamak geçiyor,
anılar gözümün önünde sanki raks ediyor.
Yıllar önce sana, seni seviyorum diyebilmeyi ne çok isterdim.
Hiç unutmam ! Senin üzerinde okul önlüğün,
benim kafamın üzerinde simit tepsisi,
Sen bilmezsin ! İlk defa elbiselerimden, tepsimden, o gün utandım.
Hatırlamazsın ! Cici kız ! Bir simit aldın,yirmi beş kuruşu,
tepsiye fırlatıp attın !
Değil gözüme bakmak, ardına bile bakmadın !
Sen bilmezsin ben Onbirinde idim,
ben hergün okul önünde,
Ahmet emmiye veresiye diktirdiğim,yırtık ayakkabılarımı,
sana göstermemek için, çaba sarfederken,
sen okul kantininin önünde alışveriş yapan,
birkaç çocuktan biriydin....!
Baban seni okuldan Anadol marka araba ile alırken,
ben el arabasına koyduğum, şalgam sularını satmaya çalışırdım....!
Bir gün hiç unutmam;
Okula kırmızı bir okul çantası ile gelmiştin,
genelde herkesin elinde bezden çanta,
ya da; File olurdu.
File'ler pazar günleri pazar alışverişleri için kullanılır,
diğer günler okul çantası olurdu.
Gerçi benim bir filem bile olmadı,
ama olsun;
Bende birgün okuyacak, adam olacaktım !
babam devamlı derdi, hala da der..Bu çocuk adam olmaz !
Devlet kapısına düşse işi görülmez, iyi de babam bu senin dediğin,
bu adamlık, nasıl bir adamlık ki ;
Memleketi soyup soğana çevirip, onun bunun karısına, kızına bakıp,
elindeki kuru ekmeği kapmakmıdır ?
Senin dediğin bu adamlık dostunu satmak, düşmana,
arka çıkmak, hançer üstüne hançer saplamakmıdır ?
Bende diyecektim ki;
Bak bende büyüdüm baba;
Sen yoktun yanımda baba...
Şimdi okul önünde, kafamda simit tepsisi yok ama,
üç tekerlekli simit arabam, üzerimde doktorların ki gibi,
beyaz önlük başımda beyaz bone var.
Ha unutmadan !
O sevdiğim kız da burada aynı okulda öğretmen olmuş,
Şimdi Elli kuruş atıp simit alıyor,
yine arkasına dönüp bakmıyor !..Eskisi gibi yüreğimi yakmıyor..
Haberin olsun !
Ben adam olamadım ama, gelip geçen başı ile selam veriyor,
hal hatır sorup, haspal ediyor,
evine helal ekmek götürüyor, namerde muhtaç değil diyor,
Bilmem ama ;
Bunlar senin için ne ifade ediyor !
Aklıma gelmiş iken sevgili babam,
Senin can oğlun okuttuğun benim can kardeşim,
okumuş adam olmuş Devlet kapısından da iş bulmuş,
kurnanın başına kurulmuş, senin akan suların durulmuş !
bense baba,
bense baba !..
Profesör oldum baba, profesör !
Bak şu kıymalı poğaça, bunun ununu, hamurunu,
iyi karıştıracan ki , ağzında pamuk gibi erisin.
Şu da küncülü simit, bunu da hakiki taş fırın da pişirecen ki,
üzerine göz yaşın ile beraber, alın terini dökecen ki,
Ankara simidi olsun !...
Ondan sonra ;
Dışarıda avazın çıktığı kadar bağıracaksın,
haydi adam gibi adam dan !
gevrek, taze acılı, soslu halka simit deyip,
bulabilirsen, file'ne doldurup gideceksin !
Sevgilerimle ;
Bir gün olsun arayıp sormadığın,
adamlıktan bir türlü nasibini alamayan ,
simit ve poğaça profesörü oğlun....
Nostalji demeyeceğim,o kelimeyi sevmiyorum,eskiye özlem ile dolu güzel bir şiir okudum kaleminden İlyas cığım,kutladım,ellerine sağlık dostum...
Yine harika olmuş abim işte sen ve işte şiirlerin Tebrikler😊👍
öykü tadında, duygular yalın, hayatın içinden ve ilmek ilmek dokunmuş, tebrikler