Aklın Yeri Neresi Tenimizde
Aklın Yeri Neresi Tenimizde
..........................' kendine yenilen bir kadına..'
İçini kulaçlar kadın
Döner sırtını sevdaya
Ayak izleri biriktirir yüreğinde
Yıllarca çaldığı kapıda
Adının üstüne bir çarpı koyar
Uğurlar ağlamalarını
Çıplaklığında umudunun
Geceyi tümünden soyar
Bilmez ayrıntısını
Çok yalnız olmakla
Çok ve yalnız olmanın
Ki adam bunu yaşamaktadır
Kaş'ta yüzü denize dönük dağda
Bir pırnar ağacıdır tüm şarkılar
Şimdi sırasıdır
Gecenin dipsizliğine nefes salmanın
Ki adam bunu anlatmaktadır
Evet / anlatılan sadece budur
Ölü ve kadın gecelerde
Ya da ucu açık gecenin çıkmayan sesinde..
Gerisi suya salınmış uykudur
Bebeğim söylesene
Aklın yeri neresi tenimizde..
9-11 AĞUSTOS / KAŞ (alınmış 'kaş'ların kalabalıklığında, saçma sapanken her şey...)
1976 yılının ortalarından, 1978 yılı başına kadar Kaş'ta görev yaptım. Doğasını ve yaşam biçimini iyi bilirim.
Kaşlılar, ilçeyi "arkası taş, önü yaş, ortası Kaş" diye tanımlarlardı.
Karşısındaki Meis Adası ile ilginç karşılaştırmalar yapılırdı ki sahilde otururken, "Avrupaya karşı sırtımızı dönmeyelim" diye espri yapılırdı.
Tertemiz denizi için, dünyanın en büyük akvaryumu derdim.
Sonraki yıllarda birkaç kez daha gittim.
Şiirinizin içeriğinde ve notunuzda geçmesi, neler neler anımsattı.
"Aklın yeri neresi tenimizde" dizenizi unutabileceğimi sanmıyorum.
K u t l u y o r u m .
Bilmez ayrıntısını Çok yalnız olmakla Çok ve yalnız olmanın
Okumak ve düşünmek,duygularla düşünmek...Her dizeyi farklı kapılarda bulmak,yine de ortada bir bütün hissetmek...Hepsi çok güzel,şiir adına önemli çalışmalar hepsi.Okumak ise şans adıma,tebriklerimle...
Ve ben Afrika'da bir çocuk ! Denklik sınavını verir gibiyim , Seni okudukça medeniyetin !
Hep seni okumalıydım Ki Afrika'nın açlığı , Düşmesin cahil kütüğüme
Ben de olabileydim ah ! Bu kadar seven ve yazabilen Düşmezdi sesime eyvah !!!!!!!!
Boşuna değil sayıklamam Ağabey Sensin dedim ya aynam...............