Akşam Söküğü
Kızıl bir iğde kokusu etrafta
Kardelene bürünüp doluyor boğazıma
Ve ıssız evin kalabalık çığlığı
İlmek ilmek dokunmuş, ipek kumaşıyken aynada
Sorunlu bir çocuk yanaşıyor yamacıma
Zira ellerim tutsakken avuçlarında
Karanlığa boğuluyorum bu sabah
Gün doğmadan rüzgar hışırtısı boğuyor ruhumu
Stabilize bir hayatmış meğer soluğum
Bilemiyorum
Lakin hıçkırıklar, tevekkülü anmıyor bu akşam
Alnındaki sokak grevi
Kaybolduğum saçlarında haykırarak resmini arıyor
Ve çiğ damlası yağarken dualarıma
Gülüşlerim kesiyor anlatım bozukluğumu
Kalemim yazmaz oluyor sonra, (gözlerini göremediğim zaman)
Yaz diyorum yaz,
Ahkam kesme, sensizlik günlerime nazaran
Biliyorsun
Andıkça içim teslim ediyor içini yüreğine
Tatlı bir bayram günü, dokunuşun sarılıyor öpücüklerime
Sonra akşam söküğü gibi oluyor tan vakti
Okuduğun türküleri göremiyorum, konuşma diyorum
Dik bu gece dik sensizliğimi
Ardından yamalı bir aşk kalıyor geriye
Eşsiz intihar döküntüsü şimdi, tam vakti...
23.09.11
Hıçkırık koylarına erken iner akşam. Ruhumuzdaki sarılışların gamına pike yaparken kuşlar. Tebrikler.
Stabilize bir hayatmış meğer soluğum Bilemiyorum
güçlü imgeleriyle güzel bir şiir okudum kaleminizden emeğinize sağlık...