An' Kara Düşler Mezarlığı
/. . .
Yürüdü kırık cam parçaları ardın sıra
Gece arkamıza düşen azılı bir suçlu
Bastığı ayakların kan damlalarında
Geçmişinin ağlayan taraflarına pansuman yapıyordu
Beyaz önlüklü , transparan giyimli sarışın hemşireler
Gözlerinden o solgun havaya derman olmuyordu
Kekremsi harflerin kekeme günlerinde
Yalnızlığını bölüşüyordu
Kaybolduğu çizgileri ile . . . /
Duvarlara çivilediğimiz yorgun rüyalarımız
Adını alır mısın aklımdan
Düşkün yalnızlığımın mülteci yanı
Ne anlam yükleyebilirdim öznesi sen düşen paragraflara
Yüklem kaybında belirtisiz sıfat tamlaması
Çıkarttığım tozlu raflarda
Yürüdü . . .
Ardın sıra karanlık bir ayak izi
Serçe düştü gözlerimin kan toplamış yanlarına
Aynalarda gölge dansı var
Biri yalnızlığımı takip ediyor
Ensemde soluyan azgın bir kırbaç tınısı
Dur bir dakika!
Bozguna uğradığım kapalı bir gösteri alanında
Sırtıma inen ağırlıklar sensizlikle sınarken
Düştüğüm Rüya . . .
Kabusuma kaç dakika kala ?
Rüzgar çarpıyordu pencerenin demir levhasına
Bir ses bozdu,
İrkildim aniden küf kokulu odamdan
Sarhoşluk vardı birazda organlarımda
Yalpalıyordum...
Kapının ardında bir sabah
Çiçekler bugün ne kadar " sen "
Acaba düştüğümüz bu çiğ kaçıncı seneden?
Bir bakış penceremin buğulu tarafından
ve
Durdu . . .
Sesini kesti bütün baykuşlar
Denize nazır bir sigara yakmak yakışır
Bir kadehte sarhoş olunur mu ?
Bir cümle kadar sarhoştum işte sana
İçimden akıp giderken sırça köşküme doğru
Bir ses daha;
Kapı gıcırtısı
İçeriye gir eskimeyen yüzüm
Bu gece en çok sana ihtiyacım var...
Isırdığım dudaklardan sana düşler ısmarlayayım
Ağıtlar devşirelim bütün dünyaya
Gramofonda bizim şarkımız çalsın
Eskimemiş bir arkadaş...
Dudaklarımdan sen dökül
Bir düş olsun uyanmamak adına
Kaç liman daha var sorma ,
Balık ağlarından bizim için hatıralar ayıkla
Hadi şerefine eskimemiş " aşk "
Söyle dostum, bu gece bizim şarkımızı
Eskisi gibi...
Sararan yaprakların arka kısımlarına, anma günlerimiz yazılmasın
Anılacak bir sabahımız dahi olmadı bizim
Gece bir adım sesi
Yürüdü . . .
Ardın sıra şehri arkasına katarak bir çığlık götürüsü
Miting alanlarında
Bir ses
Duyuyor musun eski yüz?
Kırışmış cildin kadar çatlamış sesler
" Hey yabancı bizim aşkımız ölene kadar "
Bir tebessüm görmek isterdim
Kitapların parantez aralarında
Dokunur mu şimdi bize
Dar ağaçta sallanan mercan kayaları
Söyle dostum bu gece;
" Eskisi gibi " ...
/. . . An'kara ay ışığını kaybediyordu
Soğuktu gece Mamak'ta
Bir mektup yazdım parçalanmış geçmişimin sol tarafından
Beklentim yoktu anlaşılmak adına
Aynalara küsen suskun düşlerimin , kırılgan taraflarından harfler kundakladım
Sorgusunda sorgusuzca mühürlendi düşüncelerim
Cebimden çıkarttığım sözcükleri sıkıştırdığım kağıtlar
Beni affedin
An'kara Mamak soğuk ay ışığı altında
Şiirsel Düşler sokağı . . . /
muhammed kardeşim kalemin gerçekten çok doğru kelimeler seçiyor :) geç saatte okudugum için 3 kez tekrarladım hepsinde aynı tat :)
kalemin dert görmesin kardeşim çok güzeldi.
Şairim, geciktim mi ne?.. Takdirini almış mısraların ne söylesem yavan kalır.Ancak dizeler su gibi aktı yine.. Kalemin daim olsun.. Candan kutlarım ..
Var ol, sağ ol....Sevgimlesin...
gonca hanım
sahiplenme dikkat ederseniz şiriedir şaire değil
kaldı ki sizin yorumunuz da şiire değil
lütfen youmlarımızı şiir üzerin de yoğunlaştıralım
genç ve iyi kalem sahibi arkadaşlarımızı teşvik için yapıcı eleşitirilerde
bulunalım
sizden hala şiri eleştirisi bekliyorum gerçek anlamda bu sayfada ki
hepimiz eksiklerimizi görelim sayenizde
sevgiler
Anladım da Sermin Hanım ! Ben sadece yorum yazdım , Siz neden bu kadar sahiplendiniz anlamadım neden ??? Muhammed kendi cevaplarını verecek kadar yetişkin sanırım.................
Gonca hanım
şiiri beğenmeyebilirsiniz bu sizin tasarrufunuzda
ancak beğenmeme nedenlerinizi limon sıkılmış gibi sözlerle değilde
daha yapıcı ve teknik olarak bekleriz şiir eleştirinizi
lütfen sözlerimizde hoşgörüyü ve saygıyı unutmadan yazalım
yazacaklarımızı
sevgilerimizle