Ana İle Kızın Diyaloğu (Ayniyle Vaki)

--- kız güllüüüüüü....
--- buyur ana.

--- nahırı kattın mı ? (1)
--- kattım ana.

--- ahırı attın mı ? (2)
--- attım ana.

--- ekmeği ettin mi ? (3)
--- ettim ana.

--- yoğurdu tuttun mu ? (4)
--- tuttum ana.

--- suya gittin mi ? (5)
--- iki dönüm gittim ana.

--- yayığı çattın mı ? (6)
--- çattım ana.

--- e gel hele yanıma....!!!
--- geldim ana.

--- akşama seni istemeye geleceklermiş....
--- ..............!!!!??????????.

--- kızım birşey desene....
--- .......şey ana....

--- ne kızım ?
--- ben okumak istiyorum ana...

--- kız nerden çıktı o... ne okuması.....?
--- ..................

--- eeeeee....

(diyaloğun tanığından)

kız kaldırdı başını,
çattı hilal kaşını,
yedi köye duyurdu
yürek haykırışını.....

--- ana... okuyacağım... öğretmen olacağım...
bana reva görülen
bu sefil kaderime
teslim olmayacağım.

(diyaloğun tanığından)

okudu...
öğretmen oldu...
KPSS denilen
rezalette boğulup
kendi canına kıydı...

m. şeref hoşaf


1. büyükbaş hayvanları ahırdan çıkarıp sığırtmaca götürmek..
2. ahırda akşamdan sabaha kadar biriken hayvan gübresini temizlemek.
3. akşam yatmadan önce yoğrulan hamuru ocakta ekmek yapmak.
4. önceden pişirilen sütün yaklaşık 41 dereceye düştüğünü serçe parmak ile hissedip yoğurt mayalamak..
5. evin her türlü su ihtiyacı için 300 metre ilerdeki pınardan bakraçlarla su taşımak.
6. dünden kalan yoğurdu ayran yapıp tereyağını da ayırmak üzere yayığa koyup çalkalamaya hazır hale getirmek...

26 Kasım 2010 224 şiiri var.
Beğenenler (16)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (27)
  • 14 yıl önce

    Ana kızın diyaloğu çok güzel. Bilirim. Çünkü aynıyla yaşayıp gördüm bende anlattıklarını, Sevgili mehmet bey kardeşim. Ama benim zamanımda, okuyamamaktan, okula gönderilmemekten intihar eden kıza hiç rastlamadım okuldan alınıp evlendirilene de. Benimle beraber okuyan 15 - 20 kızın hepsi de ilk okulu bitirmişlerdi. Şunun için söylüyorum bunu: Şimdiki yıllarda Kız çocuklarının okuması daha çok engelleyor, demekki. Sanırım büyük çapta bu da aşiret anne, babalarının günahıdır. Nasıl öderler bu günaları? Evet nüfusumuz 18 milyondu benim zamanımda. Kesinlikle söyleyebilirim ki İnsanlar bu kadar cahil, bu kadar sorumsuz, yurt ve insan sevgisine, aydınlanmaya, bu kadar duyarsız değillerdi.

    Şu farkı anımsıyor ve önemsiyorum: 1950 ye kadar olan o dönemde, bu günkünden çok daha fazla çaba gösterilir, seferber olurdu eğitim ve öğretim için insanlar ve toplumu yönetenler. 1950 den sora, en büyük darbeler vuruldu maalesef eğitim seferberliğine. Bu gün çekilen acıların nedeni ta ozamanlardan başlar.

    Diyaloğ da, Şiir de, çok güzeldi. Yine hüzün yağmurlarına yakalandım. Hayriyeler, Zeynepler, Elifler, Lütfiyeler geldi gözlerimin önüne. Sevgilerimle selamlayıp kutluyorum seni. Kemal polat

  • 14 yıl önce

    mehmet kardeşim ana kız ilşkisini emeği çarasizliği ne kadar güzel dile getirmişsiniz okumayı isteyipte okuyamamakta yarı ölü gibi bir şey

    daim olun sağlıklı kalın

  • Saygıdeğer abim çok acı bir konuyu ama gerçek konuyu işlemizsiniz yüreğinize ve kaleminize sağlık Saygı ve sevgilerimle

  • 14 yıl önce

    Son gerçek mi..

    Biri kurgu olduğunu söylesin..

    Türkiyede böyle şeyler olmaz desin..

  • 14 yıl önce

    ben okurken yoruldum, bu işleri harfiyen yerine getirene helal olsun

    bu kadar emeğin tek karşılığı var kızlarımıza, okula göndermeden evlendirmek nikahta keramet var der uyuturlar işte kızlarımızı yazık 🙂 keramet olsaydı Tanrı yalnız yaşamazdı 🙂🙂

    komikti ama trajı komik güldük işte yine ağlanacak halimize

    keyifli bir şiir olsada, toplumsal bir yaraya değinmiş şair teşekkürler...

    Babaaaaaaaa beni okula göndeeeeeeeeeeerrrrrrr...