Anlayacaksın
boşalmış bir şarap kadehinde
tortusu kalacak sarhoşluğunun
bir çocuk gibi küseceksin
tepelerin ardına saklanıp ışığı sönmüş güneşe
yapboz gibi bir araya gelmeyecek bir daha
hayatın dağılan parçaları
gün gelecek
gül gibi solacak gülücüklerin
fotoğraflarda gülen simalara ağlayacaksın
makamsız şarkılar çalacak kulaklarında
ve adı konmamış bir müzikal
tenini yakan güneş dahi ısıtmayacak içini
ayak izlerini hiç silmeyecek
ardında bıraktığın aşınmış kaldırımlar
karanlık sokaklarda kalmış bir şehir gibi ürkek
hayra yorsan da hayır olmayacak heyula
hiçbir haz bastıramayacak içindeki sancıyı
hüzünlü dizeler yer edecek beyninde
bir paçavra gülüşü bulaşacak
erken ilan edilmiş şairliğine
bir daha dönmek isteyeceksin doğduğun güne
yılların yorgunluğuna çare bulan yok anlayacaksın
yol almaya dahi gücün kalmayacak
yaz yağmurlarına avuç açmış topraklar gibi
düşecek üzerine renkleri solmuş gökkuşağı
son kez musalla taşında secde edecek bedenin
bu muallakta son bulacak amelin
hüzün rengine bürünecek bütün bulutlar
üzerine çiseleyecek meleklerin gözyaşları
yürüdüğün yol tek yön, hayat bir tiyatro
oyun bitti artık anlayacaksın
giriş bölümü çok süperdi..ve arkasda kusursuz geldi..tebrikler hocam..