Araf
kıyam eder gece
secde secde sana gelimliğimdir yar
-her karanlıktan öte--
desem ki,
apansız düşlerim düşer yürek evine
desem ki,
katmanlarına sarınırım hayal ötenin
desem ki gayyadan ötedir her senden ıramam
sensiz yaralıyım
senden aldığım yaralarımla
aşkın sorgusuz nevine düşsün çöl
üşüsün ateş
yanan teninden yeniden sevişme türeyişime
atsam dipsiz bir kuyuya edebi
yeni baştan
yeni baştan sende yok olsam
sevdanın edebinde edepsizleşsem
kırmızı bir mürekkepte gizlidir dudakların
öpüşlerim yazılsın dudak kenarına
yeniden
köpük köpük bir denizin
kenarında senınle boğulsam
gülün göbeğinde mühürleşsin sevişmelerimiz
dikene inat acıtılsak
tılsımı çözülse bülbülün şakımasındaki zâr
aşkı intizârdan çekerek çözülsek
desem ki,
ölüm anıma kusan aşk şerbeti nefesin
desem ki,
içimdeki çöllerimin efendisisin
korkumun öte kıyısında durursun
telaşlarıma gidişlerinin hezeyanı
ağlatan bir yalnızlık mahpusluğudur vedaların
susuzluğuma katmerli cilasıdır sana yanmışlığım
kıldan ince geçidimdir sensizlik
beni çeken bir şeylerin telaşı dağılır düşümde
her şey mümkün belki
her şeye değer kılımlığında
her şeyin bedelini çekerim
-- lâ/kin..!!--
sensizlğin dışında
..üstad yine tertemiz ilham sularından çıkardığı mısraları dökmüş sevdasının üstüne 'kıldan ince geçidimdir sensizlik' diyordu şiirinin kalbine.. teşekkürler..tebrikler...