Arz-ı Hâl (derin Aşk)

Mertebe-i şehadette murad edip visali,
Aşka meftun geçen ömrü Devr-i Lâle sanmışam.
Şem'ine yanıp tutuşan pervaneler misali,
Sevdasını kuşandığım hayale dadanmışam.


Ey yâr, neşve-i nazınla zulm etmekse de kârın,
Rahmettir, çilegâhıma dolan cümle efkârın.
Bir katrecik canımla ben ol yüce san'atkârın,
Cemaline nakşettiği hilâle adanmışam.


Bu öyle bir terakki ki derecat-ı imanda,
Hüsn ile tecelli eder yusuf yüzlü fidanda.
Kâh yağlı bir urganda kâh kûşe-i zindanda,
Cevrine aşina olup pür melâle kanmışam.


Mefkure-i fıtratımdır, yâr-ı bâkiden bu hâl,
Makam-ı fatihânadır iş bu şi'ri arzuhâl.
Zerre-i iştiharıma itibar etmez Zuhâl,
Ateş-i dilden efendim, hâle hâle yanmışam.