Aşk-ı Ağırlaştırma

boşlukların böğründe
göç sesleri koşuyorlar yalınayaklarıyla...

tanrıdan toplanan bilinçaltı
günahı anlatıyor uçurumun kenarına...

öteberi
geri beri
neden bazı masalar kırmızı giyinirler
ormandan ayrıldıklarında...

mermer kırığı gözleriyle
bakışları bir tebessümü çizecek birazdan
umudunu kapının kolunda unuttu parmak izi...

sükûnet çardakları
kıl payı dönenlerin döngüsü
göl ölüsü
çatlak uzantılar
ayrılan su
öksüz mil
ve ziyaretçisiz siz isleri...

heyyy!
yorgunluk
kaçma
aşk'ı ağırlaştırma...

sevmek başka bir denk olmalı
aynı kablolardan akan farklı renkler gibi
boyamalı ruhunun yalpalarını...