Aşk Ölene Kadar
/ben aşkın omzunda kurdum en büyük hayallerimi
şeytanların çığlıklarından korudum sensizliğimi.../
küçükken böyle söylenmezdi şarkılar
yağmura isteyerek eşlik ederdi çocuklar
ıslanmak neş'esi olurdu hayatın
ağlamaktan çekinmezdik düşünce
ben her sabah büyük oyunlar kurardım
küçük dünyanın üstüne
her köşesinde aşk olurdu
çiçekler koyardım ortadaki masanın üstüne
bıkmak yorulmak olmazdı oyunlarda
kaygısız gülerdik birbirimize
mahallenin delisi eşlik ederdi bize
yarışırdık, hangimiz daha deliyiz diye?
biz küçükken mutluluk için saklanırdık
her yürek bir yüreğe kale olurdu
içleri alt üst edilmiş meydanlardan uzak
savaşsız paylaşırdık sevgiyi oyun niyetine
biz hiç oyun oynamadık belki de
en saf gerçekliği yaşadık küçüklüğümüzde
bütün dünya imrendi mazimize
herkes biz olmayı istedi gizlice
hangi ebe tarafından atıldığımızı bilmediğimiz
büyük aşk kuyusunun başındayız şimdi
ipi kendi yüreğiyle kesilmiş
dev gibi bir ayrılık bestesiyiz
sesimize ses verecek çocuklar büyümüş artık
yürekler dünya mabedinde talan olmuş
bir nakaratı kalmıştı ömrümüzün
son çocukluk şarkımızı baykuşlar çalmış
uğursuzluk arama kaderde sevgili!
her eski şarkının yerini
bir yeni şarkı almış
yeni bestesi aşkın, hıçkırıktan olsa ne yazar!
aşk; ölene kadar hep çocuk kalmakmış
Hayat her zaman ciddiye alınmalı mı, yoksa arada boşvermeli mi bazı şeylere. Zor sorulara zor cevaplar bunlar aslında. Şair noktayı koymuş yüreklice Ölene kadar sevmek en güzeli de bu olsa gerek. Kayda değer dizeler Şulecan kutlarım içtenlikle...👍