Aşk ve Kavga

ne el var ne ayak
bir taşım sana geldim
yürek kuytuna sığınan
yüzgeçsiz bir balığım
sevinç yansırken pul pul
sende kalmaya geldim



sen bulut kırıklarından yağmurlar giyen nehir
-ıtırlı, sırılsıklam aşka giden yolcu-
akışı ıhlamur kokulu
nergis yaprağı, nilüferler akan şehir
çıkmaz sesim soluğum
-dudağım yoktur benim-
nehrin ıslak taşıyım



kaygan ve yosun tutmuş sırılsıklam bir taşım
sana bir kör değneği yüreğimle geldim
yurt toprağına can verenlerin başucundan
göz yaşıyla koptum bir ananın
işsiz bağrıyım paramparça
kaç kez kaynadım kazanında açlığın
kriz yıkıntılarında hançerem kaldı kırık
yıldızı uyutmuş yaban güllerinin altından
yıldızı tutmuş dokunuşlarımla geldim



sevimde suya tel tel dökülüp
savruk saçlarım gibi
rüzgarları belime sokup geldim
bir yaz günü derince bir nehrin içinde
dalgaya kafa tutan bir aşk olmaya geldim



denizin kara küçük bir kayası kadar
dirençli geldim sana
diri bir ıslak taşımla kum olmaya geldim
oydum içimi ver sularını
yatağın olmaya geldim sana



aşkta
elma çiçeğine arının değişi
çayın kokusu
yıldızların sayıldığı gece var



birden sevinme şeker yalarcasına mutlu
salıncaktan tutam tutam bulut toplayıp
çocukça sevinme duygusundayım
derinliğinde altüst olmaya geldim



aşkında eşkiya olmaya geldim gözlerine
dağlara çevirmeye akışını nehrin
yağmurun süzülüşünü görmeye geldim
keder çizgilerinde kıvrılmaktır bin bir acıyla
yeli yeldirip dindiren nedendir bu aşk
kayada külüngün tutkusudur zamanı oyan
kavgama aşk gücünü almaya geldim

19 Mart 2009 76 şiiri var.
Beğenenler (19)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (25)
  • 15 yıl önce

    Sevgili Hilal can, güzel yürekli genç şairim, gözleri sevinç taşıyan şairim, Bir yerde bu taş parçası şehitlerin mezar taşının acısını taşır, yoksulların kazanda kaynattığı taştır o. Krizden dağılan ocakların yıklıan ailelerin evlerinin yıkıntısındaki taştır. Bu yüzden bunlara karşı gelmek bu toplumsal acının bitmesini isteyen her şair eşkiyadır. Ama soyan değil , cana kıyan değil ,Köroğlu gibi, İnce Memet gibi...

  • 15 yıl önce

    Şiiri izlemeye başladığımda insan yüreğinde başlayıp kişiyle beraber kıyıya gelip kıyıdaki bi taş parçasına çok güzel geçiyorum ama şu bölümde anlamadığım bişey var neden aşkında eşkiya olmaya geldim bölümü ruhun içinde kendine özel duygularını doğanın parçasıyla anlatırken neden insacıl eşkiya bi duygu sarıyor birdenbire ? bunu bulamadım ben

    "aşkında eşkiya olmaya geldim gözlerine dağlara çevirmeye akışını nehrin "

    Kaleminize sağlık sevgimle...

  • 15 yıl önce

    Hoş Geldin Aşkın Kavgasına Ustam, Ki siz bu Aşk'a en ön saflarda dile getirilen en nadide şiirlerin savaçcı ruhuyla geldiniz.

    Kaleminiz keskin olsun.

    KUTLU/YORUM

  • 15 yıl önce

    ..ironisi didaktik bir ruh üflüyor Sait Hocamın şiirleri..zannediyorum bu kanaat/anlayış her okuyucu tarafından paylaşılıyordur..derin imgelerin çokluğu her dizede ayrı bir nefeslenmeyi gerektiriyor.."dudağım yoktur benim- nehrin ıslak taşıyım "can yakan iç sızısı sunan dizeler..eyvallah diyorum..kaleminize sağlık..

  • 15 yıl önce

    aşkta elma çiçeğine arının değişi çayın kokusu yıldızların sayıldığı gece var

    bu kadar güzel anlatılırr aşk🤐🤐

    hocamm yorum yapılamayacak kadar..

    yorumsuzdu...

    kutlamak düşer..👍