Aşk Ve Şarap

eteğini çektikçe kızılı dökülür günün
gelgitten ateş olur denizin yüzünde gül
atık bir naylon muyum , eline düştüm suyun
ağında çırpınırız gebe bir balıkla dünün
aşk, ahımızı daha çok alır



ten ıslak, emdiğim her ateş ışıktan çürür
gün uzanır derinilere kuytuyu alev bürür




denizin yüzünden sıyrılırsa sisli tül
uluorta kuşlardan bizi bir utanç alır
öpsem dudağını ısırır dikenli bir gül
kaşını yıkma, yetim bakışım yaralanır
acile düştü bu aşk ,canım elinde kalır




sen bir kadeh tut , kanımdan aksın şarap
bağ bozumum başlamış kalbimin hali harap




denizin derisinde titreyiş, içinde bir ter tadı
suyun altındaki telaşta soluksuzuz benle balık
bir mantarlık yaşamdır, yandım ateşinde bağın
balık İbrahim , İbrahim balık, şaraba girer adı
ağzımda ateşten bir şıra kalır



balıkla mercanız , aşığız , ışığı suya gömdük
kırmızı ateş içerek aşkta çok rüya gördük

02 Temmuz 2009 76 şiiri var.
Beğenenler (22)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (42)
  • 15 yıl önce

    Ustam.. Şimdi iki dalga arasında zaman.. Balıkların ve ucu yanık mektupların pulları... Tutulmuş sevdanın tutulamayan yolları...

    Gördüğüm mavi... Gördüğüm şarap baladında kelimeler... Ve kelimelerde Kan kokuyor...Hadi seviş...

    Deniz kokan intihar renginde bir kürdilihicazkar Örterken nü bedeni Günlerimizde yas Elimizde Kamus-ı Türki Ve yazgımızda dağılıyor Pa....

    Tutarken maviyi güneşin yanağında Ve şaraba yatırırken fikri cihad olan aşkları Durma Hadi; Terminalden yolcusuz kalkan O mavi trene yetiş.. y e t i ş ...........

    7....

  • Kokun gelir Kıyıya vurmuş yosun saçalarından Sesin martı çığlıklarına karışır Gözyaşlarım dalgalara

    Susarım Denizin ortasında çatlayan dudaklar gibi sana Sense üşüyorsun yalın duygularınla Yakamozla süslenmiş denizden çarşaf örtüyorum üstüne

    Avuçlarımı daldırıyorum sen diye denize Doluyor sandal senli gözyaşlarımla Kirpiklerim uzuyor Boşlukta asılıyor gözlerim

    Sallandıkça bir boşlukta gibi sandal Uzarım sana biraz daha Atarım üstümden, giyindiğim tüm umutsuzlukları Dökülürüm sandaldan sen sen diye...

    6....

  • 15 yıl önce

    mirim...

    bir rüyanın orta yerine düştüm ve bir denizin kayalara kıyamında kıraatim olurdu gözüne köz değmemiş mavim...

    yedi düvele haber salınsın bu gece mehtap sarhoş...

    bir gülün kırmızısında dudaklara ihtilal ve bir kayık sıyırıyor yakamozun gelinliğini... yangını benim bu közün... mavisi benim bu gözün...

    ve deniz sürgün Deniz kesilmiş bütün ihtilaller sızlıyor inceden sol yanım... bütün maviler yorgun...

    doldurun denizleri kalemime mürekkep yapacağım... doldurun düşlerimi gözlerime okyanusa akacağım...

    maviye akacağım...

    6....

  • 15 yıl önce

    Ustam size yorum yazmak haddime değil okudum, etkilendim, iyi varsınız ve bize öğretmenlik yapıyorsunuz,

    Saygılarımla...

  • dilin koynunda yılan, yılanın elinde kurşun ve saklambaca düşmüş pelerinli çocuk kolayın kolayı var diyen geceye öpücükler yürüdü sokağın bir ucu karanlık bir ucu delik gözlerimde bir sahnelik iki haylaz bebek ve şarabın tadı yok adı var boğazlarda

    sadece seni sevmelik duruşumdur yarınım yarınımın elinde ressamlar seni çizmişlerdi ezmişlerdi belki beni ama seni çizmişlerdi yarının arkası aydınlık, aydınlık balıktır sende gördüğüm ya serap ya da gölgeliktir bilmiyorum güze hayret boğan rengin sadeydi ışığın içinde şehrin geceye müsaadeydi..

    sabahın kadehine gözlerimin yaşını koydum ellerimi soydum teninden, terine doydum ben sende suydum deniz gözünde kahve kahvenin içine kaderimi koydum buydum ben

    ellerimde destan destan tarihini dökülüyor bükülüyor ellerim dudagından geriye ve bir akşam sefasına aşk ve şarap ölüyor dil ve dudak adına, sen ben de ışıyan ateş ateşin koynundan gölgem duvarlara dönüyor

    çağın kadehinde kursak yaralayan göz adem meltemin tenine senden, parça savuran dünden ben de ne kaldı çığlıksız çekirdeksiz köylerde karıncayım derinceyim toprak altında, senden kopmadıkça bir kadehin dudağı yaktıgı gibi yanmışken erimişken ben sana döndüğüm yerde..

    5.....