Aşka Kehânet

ne kadar çok istediysem
o kadar uzuyor vakit

dudağı pekiştiren bir aşk duruşuydu hayat
tam orta yerinde
azalıyor öpüşlerinin eşsiz gürültüsü

kendi kehânetimin fısıltısı
yüzüm bir perde yalnızlığıma

her gece bir saat kadranı yakıyorum
her gövdemden bir yeraltı suyu çekiliyor
bahçelerden yazın çığlığı yükseliyor odama

hayat acıyla kabulden başka nedir

ne kadar uzağımda o tatlı gevezelik
suların bir dağ telaşıyla çarpan kalbi
lekeli bir güneş gibi çilleri

yeşilin sağılmamış yarasıdır
ağzımdaki

terleyen tenimi gizlice kemirsem
sessizce kıyılara insem de
hiçbir ecza bulaşmaz
bu sırnaşık yaza
benden

çekilmiş sular yüzüme yakışmaz bilirim
bundandır felâket habercisi edinmemem

bu irkiliş rüzgârın işi değil
büyük bir sesin eşiğinde
görkemli bir kesinliğin içindeyim
gözüm sende kalsın ey karanlık eşik
havada tüy gibi uçuşsun iskeletim

her boyun eğişimde derin dudak darbeleri
her hamlede zümrüt bir hançer gibi kalbim

bu hayat hiç bitmeyecek

bir anıt gibi dikilecek öpüşleriyle
taşın içinden bir dağ yükselecek
terden ve ateşten yontularak
gün gelir
sessiz bir sevince dönüşecek

17 Eylül 2009 14 şiiri var.
Beğenenler (9)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (9)
  • 15 yıl önce

    Rüzgarrr...

    Kâhinin iç dünyasına pike yaptığımızda, yani bilinçaltı ve bilinç dışının düşselliğinden ilham aldığı ütopik şehre. Dışa aktarımı şiir dilinde olması gereken teknik alt yapısının gücünü gösteriyor. bu teknik tarafın gerçekleşebilmesi için önce bilinç kırılır aradaki çatlaklardan sızan hayal ile gerçeğin akışkan hissi, duyumsamamız önemlidir. Kâhin orijinalitesini ve yaratıcılığını bir şiirle ortaya koymak istiyorsa raks eden düşleri gibi kendisinden geçerek görüntü âleminin kapısını kapatmalı ve hayal âleminin kapısını açmalıdır. Buna kapının diğer tarafını görme de diyebiliriz. Kâhin ön yüzü bilinç alanına aittir, öte tarafı ise şiire. Yani iyi şairler hep arka tarafı görerek yazarlar. Ama arka taraftan yazmak pek çok sağlıklı insan için zordur. özel bir yoğunlaşma gerektirir. Ancak ruhsal olarak hafif şizofreni, hafif nevroz durumları gerektirir ve bilinç dışıyla teması daha fazla kurma şansına sahiptirler. Bilinç dışı bilinçli hayata göre anlamsızlık alanı olduğu için şizofrenin anlamsız dili normal insanlara garip gelebilir. Çünkü bilinç dışı semboller kullanır.

    1

  • 15 yıl önce

    Şiir👍

    Kehânet..

    Üstelik aşka!

    Kaç bilinmeyenli denklemdir acaba?

    Rüzgar Uz ,

    İyi okunması gereken Şair...

    Şiir başından sonuna harika👑

    "gün gelir sessiz bir sevince dönüşecek..."

    Kehânetin şiirini yazan Kâhin, kutluyorum...

  • 15 yıl önce

    Sessiz sevinçlere dönüşsün çığlıklarınız...

    Esenlikle ve sevgiyle... Melekler öpsün yüreğinizden...

  • 15 yıl önce

    yüreğine sağlık canısı

    çok çok güzeldi

    👍👍👍👍👍👍👍