Aşkname/girizgah...
Bütün iyi dileklerin faslı kapatılıp
Günün kendini geceye peşkeş çektiği saatlerde,
Kandiller yanıp
Ak sakallı kocaların önünde diz kıran çocuklar dikkatle kulak kesildiğinde
Ve
Bir adam boyunu geçtiğinde gölgeler,
Güneşi indirdim görmeyen gözlere.
Fer olur da,
Kem bakanlar belki feyz alır diye...
Sen sadece dinle;
Yansam köz misali cismimle
Ansam dönmeyen dilime inat duyulmamış adları
Kansam da ruhumu bedenden çalan düşlere
Sakın ses çıkarma...
Sana anlatacağım hiç duyulmamış bir hikâye...
Adı...?'AŞKNAME''
_______Girizgâh;
Rivayet olunur ki
Evveli ezeline denkmiş bu efsunun...
Ademoğlu düşermiş bu sanrıya da
Sunulan ağuyu bal eyleyip içermiş
Hayalindeki gözlere kanıp...
Bir efsun ki,
Ne köle dinlermiş, ne efendi...
Hepside birmiş bu derdin kucağında.
Tıpkı tanrının önünde herkesin birbirine denk olunduğu gibi...
Bir farkla;
Eli kalem tutan yazarmış derdini.
Mürekkep kokusundan mahrum kalansa
Avare olur çıkarmış yaz kış aldırmadan
Koca uçurumları kendine yar eden dağların yamaçlarına...
Bu;
Kurdun kuzuya ilişmediği
Dünyalığın ahrete denk tutulmadığı vakitlerin hastalığıymış aslına bakarsan.
Yalansız ve riyasız...
Gözlerin göremediği bu od düşünce çaresiz yüreklere
Ne otacıların dermanı
Nede nefesi kuvvetli hocaların duası kar etmezmiş.
Çaresiz kalan
Divane ruhları azad etmek için
Kara sevdalılara mesken
Başı bulutlara değen o dağlara denk ateşler yakılır
Kara kazanlar kaynatılıp
Kara çullar serilir,
Kırk kara adak kesilirken
Kırk köyün kırk kocası
Açar ellerini göğe derman dilermiş tanrıdan
Akan adak kanı hatrına...
Ne fayda;
Bir yanmaya görsün o canlar
Süphan bile utanırmış içinde biriken alaftan...
Namı mülkünden büyük beyler bile
Aldırmadan ardlarında kalan refaha
Minnet etmeden hanlara hamamlara
Bir kırık asa
Bir yırtık hırka
Dertlerine tek dermanın bir çift ala göze kavuşmak olduğunu bilerek...
Vururlarmış kendilerini yollara...
Haziran'2009 Aydın...
kızıma masallar...
yıllar yıllar sonra okuyup hürmet tazelemek...
SOBE 😡
Aşkname/girizgah...
O muhteşem sesli sunumun/senfonik yorumun Şiirsel duruşuna dokunmazsam şiire ayıp etmiş olurdum!
ve giriş;
saatim sus gecem şiir dışında herşeye kapalı
'Güneşi indirdim görmeyen gözlere. Fer olur da, Kem bakanlar belki feyz alır diye...'
Sen sadece dinle;
Öykünsel bir monolog teması İthaf ruhlu şeytası anlatımlar... d i l i m kesik
Girizgah;
Aşk'ın doğuş hikâyseni sentezlemiş Ve yalandan dogmalar/nidalar
kalp koşuları o kadar güzel betimlenmişki;
-Açar ellerini göğe derman dileyen tanrıya dua gibi-
-Koca uçurumları kendine yar eden dağların yamaçlarındaki avareliği gibi-
-Dertlerine tek dermanın bir çift ala göze(sevgiliye) kavuşmak olduğunu varsaymak gibi-
Bende geceye vurdum kendimi bu şiirde Eyvallah Aylin...
🙂
girizgahı yapıpta çekilmek olur mu bir köşeye? dilim döndüğünce gelecek aşkname/??? Kader Hanım; umarım karşılar beklentilerinizi. 🙂
Şair aşk hakkında diyeceklerini 'giriş' adını verdiği nefis bir anlatımla sunmuş..Ama bu şiirin tamamı 'giriş mahiyetinde' anlaşılan.. Aşkname; 'devam edeceğim' diyor sanki..
Yoksa bu sayfadan da mı Anadolunun bağrına yazılmış aşk destanlarını okuyacağız?Bu kez de Aylin şiiri tadında mı sunulacak sevda?Eğer öyle ise batıdan essin rüzgar ve her yönden Anadolu sevdaları irdelenmiş yeniden şiire ekilmiş olsun dilerim ki.
Diğer yandan anlatılmaya çalışılan kavram 'aşk' ise bir şiire sığmayacağından böyle bir tercih yapmış olabilir şair..Ama seçimi ne olursa olsun ben bu sayfanın pek çok müdaviminden sadece biriyim.Severek, öğrenerek okuyorum.Eee konusuda aşk yani bu şiirin..
Sevgili Aylin, yine yeniden tebriklerimi zevkle sunuyorum.. Bekliyorum 'Aşkname' nin daha diyecekleri var mı? Selamlarım Ege'ye olsun..
Yansam köz misali cismimle Ansam dönmeyen dilime inat duyulmamış adları Kansam da ruhumu bedenden çalan düşlere
Sakın ses çıkarma...
Sana anlatacağım hiç duyulmamış bir hikâye...
Adı...â??'AŞKNAME''
Yüreğine sağlık bencede güzel bir şiirdi.Her şey gönlünüzce olsun.Sevgilerimle...