Aşkname/seyduna...
Seyduna'nın ellerinde bir narin gelincik kanıdır şimdi
Sevda...
Anlatılır türkülerin yürek yakan tınısında...
Sevdiceği dizinin dibinde oturup ta
Dili lal olanların inadına...
Bir ulu uçurummuş sevdanın yalnızlık kıyısı
Yeryüzünü cehennem bellemiş
Sarılmış sıkıca kökleri Alamut'a uzanan sevdasının son dalına da
Bir ah bile etmemiş Seyduna...
Bir tek;
Ya şahrud demiş nefesinin yettiğince
Ya şahrud katmayacaksan vuslatıma varlığını
Yağma göklerden.
Bırak artık gözlerinin mavzerine sürdüğün mermileri
Sonum olsun bakışların.
Razıyım;
Aynaya düşmeyen aksin
Gözlerimde kalsın sonsuz yolculuğumda...
Demiş demesine de
Güneşin âlemi yangınlarıyla köze çevirdiği vakitlerde
Vazgeçmemiş bir umut Şahrud'u beklemekten.
Yeryüzünde cehennemini kendi bedeninde yaratmış
Hapsetmiş ruhunu azaplara.
Ne bir ses vermiş Şahrud
Ne bir nefesi duyulmuş yıllarca...
Gözleri gözlerine uzak bu sevdanın sureti
Masallara yazgı olmuş
Can olmuş yüreği titreten sulara..
Ve
Hüzzam bir şarkının
Jiletlenen yerinden akıp gitmiş bu aşk
Ruhunu kaybeden sevdalara
Kan olur umuduyla...
Haziran'2009 Aydın...
kızıma masallar...
Harika bir final teşekkürler.