Av 2
Bu oyun tam burda kazanılacak
Yuvarlak dünyanın en düz yerinde
Ama önce görmelisin
Güneş sabah doğuda olacak
Öğleden sonra batıda
Garip olan şu ki
Rengi yeşil olan her şey hep güneşi takip eder
Şekiller yer değiştirir
Aynı vuruş sabah başka yöne giderken
Öğleden sonra farklı yöne gider
Av sahaları bize işkence ederler
Tıpkı bizim gibi yaşar ve nefes alırlar
Başarabilir miyim sorusunun çelmesine takılırsın
Her birimizin içinde gerçek ve özel bir vuruş vardır
Bizimle doğan bir içgüdü
Yalnızca...ama yalnızca bize ait olan bir güdü
Öyle ki ne öğretilebilir ne de öğrenilebilir
Sadece hatırlanması gerekir
Bazen,zaman,bu vuruşu bizden çalar
Ve onu içimize
Keşkelerin...
Belkilerin...
Acabaların...
Altına gömer
Sonunda,bazı insanlar geçmişlerini unutur
Halbuki,geleceğin mimarları geçmişin tanıklarıdır
Bazıları ise vuruşlarını bile unutabilir
Haydi...Tetiğe asıl
Kurşunu ya da gideceği yönü asla düşünme
Yalnızca tüfeği omzuna yasla
Onu hisset
Gözlerini kapat
Mermiyi hedefi vurmaya zorlayamazsın
İkna etmelisin
Derin bir nefes al
Çevrenin seslerini dinle
Her birimizin içinde kendimize özel bir vuruş vardır
İşte o vuruşla tek vücut olana kadar
Tüfeğini tutmaya devam et
Rakiplerine bak
Hayata duruşlarına dikkat et
Sanki,bir şey arıyor gibi,değil mi ?
Sonunda buluyor
Kendini ona göre ayarlamaya çalışıyor
Odaklanışını hisset
Seçebileceği pek çok vuruş var
Toprakta sürünerek ya da umarsız dikilerek
Belki de başını sallayıp el-etek öperek
Ama sahayla mükemmel uyum sağlayan tek bir vuruş var
Ve o vuruş
Onun kendi vuruşu
Ve o vuruş
Onu seçecek
Dışarda her birimizi arayan bir vuruş var
Tek yapmamız gereken, kendimizi, onun yolundan çekmek
Ve onun bizi seçmesine izin vermek
Senin menzilinde giderilmeyi bekleyen açlık varken
Onunkinde yok edilen insanlık
Gözyaşı...kan...acı dolu çığlıkların hüzün dolu gölgeleri var
Hedefini görüyor musun ?
Öldürülmeyi bekleyen bir ejderha gibi
Ama odaklanmadan bakarsan
Med-cezirlerin, evkatin, fusilin bir araya geldiği yeri
Görebilirsin
Var olan her şeyin
Tek olduğu yeri
Orayı araman gerekli
Ruhunla...
Sakın düşünme, hisset
Eller, beynin hiç olamayacağı kadar zekidir
Seni oraya kimse götüremez
Yalnızca, yolu bulmanı umabilirler
Sadece sen...
Bir insanın kalem tutuşundan hayata sarılışını anlayabilirsin
Bahsettiğim şey bir oyun
Kazanılması imkansız bir oyun
Anlamaya gerek yok
Bu dünyada hiç bir insan çekmediği acıyı anlayamaz
Nasırlı yürek çok, tek değilsin
Ama bu yükü yeterince taşıdın
Hayatına devam et, geçmişin zehrini akıt hayvanından
Bir şansın var
İstersen durur, istersen başlarsın
Yürü...Her zaman olduğun yere
Kımıldamadan düşünürsen
Sökülüp kopar yerinden anılar, keşifsiz
Uzun zaman önce miydi ?
Hayır...sadece biraz önceydi
Gölgelerden çıkma zamanı geldi
Seçme zamanı geldi
Yapabilirsin...
Ve yalnız da değilsin
Kalbinin sesini dinle
Şimdi yap atışını
Yalnızca senin vuruşunu
Oyununu oyna
Bu dünyaya geldiğinde sana verilen oyunu
Hazır mısın ?
Ne yapacaksan şimdi yap
Geride hiç bir şey kalmasın
Her şeyini ver
Zamanı geldi
Senin tüfeğin...senin kalemin
Kendini bul
Kendini özgür bırak
28.07.2009
KUL OLUP BİR GÜZELE
Kul olup bir güzele gönülden Geçtik her bağdan , her tövbeden Herkes koyu müslüman döner Biz putperest döndük kabeden
ÖMER HAYYAM
👍Tebrikler güzel dizelere...
Hazır mısın ? Ne yapacaksan şimdi yap Geride hiç bir şey kalmasın Her şeyini ver Zamanı geldi Senin tüfeğin...senin kalemin Kendini bul Kendini özgür bırak 👍👍👍👍👍👍👍 yüreğinize sağlık
Sevgili dost,
Kırk yıllık avcıya neler anlattın.
Bu dünyaya geldiğinde sana verilen oyunu oynamak ha.
Oyunuyoruz elbette.
Şiirinin ikinciside güzel, av ve avcının değişik bakış açısından anlatımı.
Teşekkürler.
Şiir cümle güzellikler aynası Ürkek bir ceylanın katıksız sevdası Yeşeren dallardaki umut Kâh açılır, kâh kapanır Akşam alacasının sancısını yaşar Sabahın ilk ışıklarıyla şahlanır Av izinde bir şahin olur uçar Sayısız Kafdağları'nı aşar
Kalemine sağlık üstad 👍