Ayrık Otları Misâli
Pus kırıklarının ...
Ayaza tutulmasıydı yaşam
Ve gözümde ayrık otları misâli
Binlerce soru işareti ...
Pusular sinsi ...
Kabuslarım deli ....
Ruhum serseri ... ve
Çıldırmış akşamlarımınsa
Az sonra başlayacaktı ....
O , son perdesi .
Soyunmuş tutkulara sarılıp
Titreyen ışıklara kapılıp
Kader bağlarında çarpılıp da ...
Uyurdum çoğu zaman ...
Oysa hüzün ninnileri ...
Öylesine hoyrat ...
Öylesine habersiz ...
Ve öyle ansızın çöküyordu ki
Kararıyordu tek celsede ...
Tek vuruşla kapanıyordu ...
Ve ... bir nefeste sönüyordu
Gözümün kızıl fenerleri .
Kimden hesap sorabilirdim ki
Uykuyu unutmuş gözlerim mi
Islak bakışımın gölgesi mi
Derbeder gecelerim mi
Hangisi ...
Hangisi anlatacaktı bana ...
Çaresizliğimi ...
Nedenlerimi ...
Niçinlerimi ...
Hangisi anlatacaktı bilmem ki .
Kurşun rengi bulutları ...
Ben mi istedim ...
Durmadan yanan bu yüreği
Ben mi seçtim ...
Martıları denizlere , ben mi çizdim
Kimden hesap soracaktım ...
Ah !.... kimden ...
Şu aynadan bana bakan kim ...
Bu silah gibi gözler ... yoksa
Yoksa benim mi .
Sanki ...
Binlerce yıl geçti ...
Pus kırıklarım da artık ....
Binlerce sanki ...
Ve ... yalnızca ben varım sahnede
Bir de sorular , ayrık otları misâli ....
YÜREĞİNE SAĞLIK nilgün abla... çok güzel yine👍👍
annee kalemin dert görmesin harikasın
Pus kırıklarım ....
Binlerce artık sanki ...
Ve artık ... yalnızca ben varım sahnede
Tek başıma , ayrık otları misâli ....
ya ayrık otları gibi hayat kalemin dert görmesin anne selamlar o herkesi anne şefkatiyle kucaklayan can kaleme, selamlar bizden