Ayrılık Acıları
Ne oldu bize
Kirinde boğuluyoruz şimdilerinde zamanın,
Savrulurken saman çöpü türlü bahaneler,harmansız
Her yer toz duman,
Çatılar viranesine heveste, sallanmakta durmadan
Yıkılıyor birer ikişer yuvalar
Göz göze diz dize ölesi sevdalara,
Gaflet, cehalet hatta hıyanetler rütbe giymiş devriye geziyor
Boşanmaların,nikahsız berberliklerin modasına uymuş Aziz Milletim
Ayrılıklar, parçalanan aileler,bölüşülen sabiler.
Tekrar tekrar acemice yapılan evlilikler
Sebatsız, sorumluluktan ve hoşgörüden uzak yinelenen mutsuzluklar
Öncekilerin öksüz yada yetimliğinde yeni doğanlar
Masum, günahsız yavrular..
Yıllar geçmiş annesi oğluna,
Oğul anne sevgisine, kokusuna, anne deyişlere hasret.
Kız evlenmiş anne olmuş, torun dedeyi görmemiş,
Babası kızına yanık,
Evladına sarılmaktan yoksun kalmış kollar,
Özler üveyine karışmış sahiler kederden ağlamaklı
Gözyaşları avuçlarda
Buncadan sonra kavuşan canlar ağlaşır,kaynaşır ya..
Kalplerde terk edilmişlik yada terk etmişlik acıları diner mi ?
Yaralar derinde.
Sarılsa da pansumanından bulur mu dermanını bilinmez.
Bilip te umutsuz hasret çekmek yıllarca,
Kadere küskün
Ya da bihaber yaşamak gelecek şokta bekleşirken sürprizine
Issızlığında azametine birikir hüzün
Ya vuslatı görmek nasibinden yoksunsa ömür,
Hicranına ağlamaklı
Hiçlikte yaşanmış zamanların dövünmelerine,
Ne demeli?
'Destur almak lazımdır artık yorulmak bilmeden metanetli
Sağlam aile,mutlu çocuk ve huzurlu toplum için hedef ileri.'
şimdiki evlilikler mantık üzerine kuruluyor....eee mantık üzerine atılan temellerde ancak bu kadar sağlam olabiliyor...yani sizin anlayacağınız önce mütahit çalıyor çiziminden,sonra nalburu kakılıyor mlz çürüğünden bide buna işçinin acemiliği eklenince ortaya bu acı durum çıkıveriyor...yani anlamak isteyene...bir damlalık zevk uğruna kurulan çatılar,bir üfürüğe bile dayanamıyor...syg...😙