Bahara Mersiye
Bahar!
Düş doğuranların annesi
Umutlar ekiyorum
Taze harman yerlerine
Toprağın kokusu
Dilimde sen
Yanık bir türkü...
Bir kızın elleri değiyor
Papatyalar küskün
Laleler heyecanla kızarıyor
Sen topla tüm gelincikleri
Saçlarını öreğim tel tel
Aşk diyorum mahcup
Bir serçe harflerimi kapıyor havada
Rüzgâr alıyor kanadından
Sesim dağları deliyor
Aşk bana bin bir yankıyla dönüyor
Hadi tut ellerimi
Bu bahar özlem ekelim seninle
Ne olur
Uzak tutun çift kişilik resimleri
Kaldırdım attım evden
Her şeyin ikinci eşini
Düşlerim büyük geliyor
Abisinin ufalmışlarına sıkıştırılmış
Yarım hayatlık çocuklar gibi
Sol yanım dar...
Sığmıyorsun içime
Ben gibi
Şiir kurgu olmayan sanattır. Kurgulu olanlar ise duygularımıza bir lezzet olarak giremeyecek kadar yavandır. Kimi zaman şairler 'bu söylediklerim aslında bir kurgudur' diyor ya o zaman ya yalan söyleniyordur ya da yazdığına çok güzel plmuş dedelerde hatır için söylenmiştir. Gerçek bir şiir şiir sanatına sahip bir şiir kurgulanmaktan hoşlanmaz. Şairler neyi tema olarak seçerse seçsin içinde kendindenolanı katar. 'Yine kendini anlatır. Düşlerim büyük geliyor Abisinin ufalmışlarına sıkıştırılmış Yarım hayatlık çocuklar gibi Sol yanım dar' diyen şair ağbey- kardeş ilişkisini içinde taşımış, ağbey eskilerini giymiş ya da ablaya dar gelenleri seçmek zorunda kalmış ya da bu ortamda çok yakın bulunmuş olmasa bu dizeler böyle güzelleşmezdi. Çünkü yaşadığımızdı şiirde anlatılan. Bahar ve tüm güzellikler içinde yine şairin korkusu da var dizlerde saklı: 'Ne olur Uzak tutun çift kişilik resimleri Kaldırdım attım evden Her şeyin ikinci eşini' bölünmüş aşka karşı bir tepki var bu dizelerde... Ama aşk da var. Şiiri okurken içinde asıl değerleri bulmak ve onu içimize alabilmek keyfi bambaşka bir tat. tebrikler Burcu Hanım.