Barış Senfonisi
I- Aşk
tanışırdık kızıl öncesi
beyaz düşlerde
ışık doğmadan önce
oydu bu elleri tutan
çivi,, kan
maviyi arayıp duruyor gözlerim
... şimdi
boş ver iyiyim - nasılsa
çarmıha gerilmiş beden
nasıl iyi olursa öyle işte...
II- Barış
zeytin ağaçlarının tek tek
dallarını kopardım
zeytin dalı uzatmak niyetiyle
özgürlüğün
yollarında
barış kavşağında
çarmıha gerilmişlere
baktım uzun süre - bir süre
karanlığı bulmak için
aydınlığı anlamak için
gözlük taktım
kör gözleri görmek için
idam sehpaları kurdum...
III- Tan vakti
saat tan vakti elimde
koca bir aynadan artan bir kırıntıda
kendimi göremiyorum
idam sehpasını öpüyorum
putları yıkıyorum
ıslak gözler
usandım...
-IV- Denizci
usandım
sönük bir fenerin karanlığında
rüzgarın ayazında
bunca yol almaktan - usandım
bıktım martıların hoyrat sesinden
tastamam sükut için
azrail ile anlaştım
kulağımda çınlıyor çan sesleri yakın
ezan sesi arıyorum
o bana yakın..
V- Yalnızlık
paylaşmayacağım ölümlerimi
sönük şehrin ışıkları
bütün sokaklara bürünmüş karanlık
yalnız
şu kuytu sokağın sonunda bir dilenci
oturuyor oracıkta yapayalnız
unutulmuş gibi
sanki hiç doğmamış gibi
hiç yaşamamış gibi
boş ver iyi işte
kimse idamını yazmaz
şanslı adem....
VI- Trajedi
son sahne ilk komedi
bütün perdeler iniyor
tabutlar örtülüyor sıkıca
gök yüzü gürültülü
mesihim diyen son ahmak
izleyici bir masum çocuk
... korkmuyor o çocuk
çünkü daha bunamadı...
VII- Diriliş
çocuk
şimşekten korkmuyor
gürültü
o kadar sessiz ki
o çocuk korkmuyor
küçücük elleriyle
tutup boğazından sımsıkı
boğazlıyor
sonra ayaklarıyla
eziyor yılanın başını...
Suskun//
öncelikle bu akşam istanbul beşiktaş arena stadında çevik kuvvet polisimize yapılan alçakça terör saldırısını nefretle kınıyorum...
günün şiiri için sonsuz tebrikler