Benim Adım Yeşil
Bir şarkı biriktirmek en olmazından
Gizemli ve usul iç denizin sularına yazmak
Dört ayrı gün dönümünü
Ve dört ayrı gün dönümüne
Her biri bir pergel boyu iliştirmek
O sonsuz ve yeşili hare hare Güneş
Gözlerine
Prens adasıyım ve atsam kolumu
En yakın benim Yedi Tepeli Şehre
Azdır ağacım
Kıyımda Kınalı hat boyu karışır
Sevdam yeniden doğar güne
Prens adasıyım ve Bayraktepeden
Seyrederim aşkın mehtabını
Ne burc el Arab ne de başka
Bir mistik hikaye
Açık beyan Halis
Kıyısında Burgaz'ım karışır
Kelimelerim kifayetsiz dolanır gün ortasına
Prens adasıyım hareli yeşil değil
En yeşili
Dört tepeden bir nefes erimi
Aşkın denizine dalarım
Heybemde umut azıkları saklı
Tarik-i Dünya'da hüznümü bölerim
Karışır ikindi sularına
Prens adasıyım kuzeyimden ılıman
Güneyimden yürek ısıtan adımla
Bir bilinmezin
En sükut
En vakur imgesiyim
Büyük turun yorgun ve terli
Emeği karışıyor akşamüstü
Marmara'ya
Oturdum bir Bostancı akşamı kayalıklara
Şu martıların ekmek ve simit derdi
Ne çok benziyor
Balık Çarşısı'nda çığırtkan kırçıl yakalı
Adamlara
Oysa oyuncak bir düş gibi geliyor
Hayat insana
Ne çok seyreledim
Adalara bölüp ördüm
Ömrümü bir Amerikan pazarı
Hülyası ile o kızın saçlarına
"Denizin kızına ithafen
Mutlu yaşlar dileğiyle..."
sizi aramızda görmek ve bu güzel şiirinizi okumak ne güzel hoşgeldiniz efendim
2/
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti' inde Kurtlar Kuzuları asırlar öncesinden çözdükleri için Kuzularda en umutsuz en acı çığlığı atmaktan kaçınmıyorlar. Tıpkı İspanyol Genaral gibi Yaşasın Ölüm Şiiri şarkısını hep bir ağızdan söylüyorlar. Oysa Yaşasın Hayat Şiirini tek bir yumruk olup söyleseler Kurtlar en azında şaşırırlar. Bu şaşırma Kurtları korkutur mu ne dersiniz?
Nilgün Marmara örneği. Hayata karşı Ölüm deyip seçimini yapmış oldu. Şiir hayattır Sayın Mıhcı. Hem de yaşanılası bir hayat. Acısıyla tatlısıyla ama aşkla sevgiyle. Manzaralar ve Hayat. Okumaktan zevk duydum. Esenlikle kalın...
1/
Erich Fromm o kadar çok gevezelik ediyor ki, bir ara sıkıldığımı anlıyorum. Amerika' ya toz kondurmuyor. Burası önemli işte. Dahası toz kondurmadığı Tevrat ve Yahudilik de var. Amerikan rüyası eminim hep rüya olarak kalacak. Çünkü ünlü Erich Fromm da dahil kendini Amerika' ya adamış akıllı zevzekler içinde bu düşüncem geçerli. İspanyol Faşist general üniversite sıralarında şiir gibi konuşuyor aslında. Yaşasın Ölüm! Aydın kafalara çamur atıyor. Bahanesi zaten hazır. Kurşuna dizme ya da dar ağacı. Aynı üniversitenin dekanı direniyor. Yaşasın hayat diyor. Dekan için asıl olan hayat şiirdir ve asla Yaşasın Ölüm diyen kanlı yüreğe yakışmayan inadına direnen bir şiir. Erich Fromm korkusunu yaşıyor. Amerikancı. Bana çok samimi gelmiyor. Sağlığında Vietnam da olanları es geçiyor. Amerikan demokrasisi nerdeyse şiirden melek rahmetlinin yüreğinde. Bizde durum şu. Kimse yaşasın İstanbul demiyor. Kimse İstanbul'un tozluluğuna kirlenmişliğine cesaret edip konuşmuyor. İstanbul koskoca Sultanların şehri rezil rüsva edilmiş kimsenin umurunda değil. Anadolu bile İngilizlerin çıkarması. Anatolya gibi.
Oysa oyuncak bir düş gibi geliyor Hayat insana
Dönüp maziye baktığımızda hele. Değil mi usta. Tebriklerimi bıraktım
Aramızda olmanız ne güzel şair ud83eudd20
Paylaştığınız dizeler gibiud83eudd20
tebriklerimleud83eudd20