Biliyorum Yanlış Yoldayım

Unutulmuş gibi aşkın hikâyesi
Kedere yakın sevincin uzaklarına

Uykusuz gözlerim
Uzaklara ve ................................................................................ uzaklara
Yıllar geçiyor su gibi üstümden

Mutsuzluğun kadar yakın
Sen kadar uzak akıyor

Uzatsan elini
Denizlerin
..............d
.................e
...................r
.....................i
.......................n kumlarına
Bil ki eline takılacak ilk çakıl taşı

Bendeki yalnızlık

Siz hangi zamanlarda kaldınız
Mango
Tadında taşkınlık

Hint gemisine değince dalgalar
Kızıl Denizin ........orta......... yerinde

Ne sen bana
Ne ben sana
......................trıS Sırta ...................
Gidiyoruz yakalanmaz şafakların eşiğine
Nokta nokta

Fırtına kıyamet
Yankılanan sessizlik

Rebap kırık kiriş
Nota seker dudu kuş
-si bemol-
Sese perde aralar nefes
Aşk
Aşk
Diye inler
Krişna ile Rada

Gücenen dil kırılgan
Hassas
Ses
- sana uzanan name -
Mercan kayalar
Yeşil yosunlar
Renkli balıklar
Sarmaş dolaş olurlar

Ben ki;
İkircikli başı dönmüş sarhoş

Sen kibirli;
Hint lirizminin Himalayası sanan
Kalidasa kadar
Dik...

Bulunmayan adres elimde
Soruyorum!
Dalgalara atıyorlar gülüşlerini
Yalpalıyorum yarama derman
Kanıyorum dudaklarında
- tepelerden tırnağa kan -

Git diyorlar
Onlar bilir...

Bende bitik
Gün cep genişliğinde
Siner akşam güneşi tepemden
Sinsi geceye

Sevgiliye verilen ?aşk sözü? gibi der zaman

Daha ayılmadan
Meyhanedeki alkol saati
Nereye baksam
Aynadır vakit
Görüntülere uğrarım
An be an

Aklıma takılır mavi
Pruvada aklanıp
Pupasına bıraktığın çürük su

Rüzgâra sigara içiren gölge
Dumanlar karışık bencillik
Güneşin menevişlenişi maviye
Bir martı peydahlar
Gövdesine

Gagasında
Süzülen balık
...Ama yaralı (!)

Karanlık sularda
Tadını unutamadığı...

Simit...

Parçasından sıyrılmış
Yağmurlar yağmalanmadan
Yağsaydı göğe
Gölgeden kopuk çocuk sevgisiyle
Sunaklarından fırlatılan
Aksansız dalgaların adak üstüne
Düşünce köpük köpük

Ne balık
Ne martı

Ne o çocuk

Ne vardı!
Ne yoktu!

Karşı yakada yanan pencerelerden
Sızan ışık
Deniz kırgın
Kız kulesi mahcup
Gemi yolundan ayrık
Yorgun...
Suda harelenişin kıvrak oynayışıyla
Kıyı kıyı bırakır kollarına cansız

Oysa çocuk?

Denizin dibinde bulduğu kabuk
Müzmin müziğin daha notaları keşfedilmeden
Sonsuzluğun son dansına ağıt
-çocuk dilinde saf yakarış -

Ölmese balık
Aç kalmasa martı
Ağlamasa çocuk...

Hayır!
Ben seni hatırlamazdım bu kadar yılgın

Anmazdım!
Hatıra zor keşfederdi seyrimi

Bir adaya gidişimizi
Birde
Balıklara üzülüp martıları besleyişini

Ah! Ulan ahhh!
Kitapsız...

Olmuyor...

Ne zaman
Ne mekân

Sarmalanmıyor birbirine
Sevdalar tüketmiş
Aşk kaçmış
Usul sevişmeler - kül -
Denk düşmüşken iki yolculuk

Sen
Nereye
Ben
Nereye

Gittik...

Adressiz dolaşıyorum
Aşkın adresi var mı elinizde...

29 Ocak 2009 258 şiiri var.
Yorumlar (72)
  • 16 yıl önce

    Bulut bey, enfes bir şiir,akıcı uslubu ile güzel bir aşk şiiri.Kalemine sağlık.Tebrikler. 👍👍👍👍👍👍

  • 16 yıl önce

    Haftanın şiirini ve şairini tekrar kutlarım......

    Yakışmış....

  • 16 yıl önce

    abisinin güzeli :)

    ne güzel bir analiz bu böyle canım ya ne güzel analizlerini yapar sunarmış sen şiirlerimin açan çiçeği gibisin :)

    .................trıS Sırta .................

    evet aynen dediğin gibi tatlı ve tuzlu suyun karışmadığı bir yer işte içimizdekiler...

    çokkkk teşekkür ederim abisinin güzeline...

  • 16 yıl önce

    hatırlanamaz geçmiş böyle korkuyla yaşanmıyordu ne zaman nede mekan aynı zamandı geçmişti yaşanan şimdi. hayat sarıp kollamayı mutlu etmeyi unutmuş aşk firar etmiş yüreklerden... sevişmeler kül misali rüzgara kapılıp gitmiş... şimdi adressiz ve kimsesiz dolaşıyorum sensiz ve bensiz gittik ve bittik...

    Sizde aşkın adresi var mı?

    işte oldu :):):) Kalemine sağlık abimm aldım ben bu şiiri... sevgi ve saygımla...

    K.İ.

  • 16 yıl önce

    yolluyorlar aşkı bitik hayatta gün batıyor kötülük yapan aşk sözü veren ve kaybolan sevgili gibi

    karanlıklarda meyhaneler uyanmadan nereyi izlese kendidir zaman izlemelerde... geminin önü ve arkası bulanır çürük maviye rüzgara düşen sis tohumları görünen kıyıda kuşları bırakır gökyüzüne... açlıktan kurtulma adına kuş gagasında balıklar unutamadığı simit gibi olmasa da... şairim dalmış geminin korkuluklarına ufak bir çocuğu izlerken imrenmişçesine işlemiş...ve içten isyan etmiş düzene istemsizce böyle olmasa idi hayat üzülmeseydi çocuk ölmeseydi balık...