Bir Çocuk Gördünüzmü (2)
Bir çocuk gördünüzmü
Erzurum'un Hınıs kazasında
Bir güz ayı gecesinde
Yerlerin taş gibi donduğu bir gecede
Yine kapılara atılıp sokakta kalan
Sığınak bir akraba bulamayıp
Sokakta bir tahta masa üzerine kıvrılıp
Ayazlı gecenin soğuğunda dişlerini birbirine vurarak
Sabahı dört gözle bekleyen ve
Zor şartlarda sabah eden
Bunca çile yetmemiş gibi
Kendisini sokaklara kovalayan baba tarafından
Evden kaçıyor bahaneleriyle
Karakola bidirilen
Bir polis tarafından tokatlanıp
Nezarete atılan
Sekiz saat sonra serbest bırkılan ancak
Baba korkusundan evine gidemiyen
Bir çocuk gördünüzmü
Okuması gerekirken okuyamıyan
Ders çalişmaya imkanı olmayan
Ancak okulda ders saatinde hocalarının alatımından
Kaptığıyla yetinen
Matamatik dersinin her talebeye zor geldiği halde
Matamatiği hiç zorumsanmayan ve
Bir yazılıda üç yazılı kağıdı doldurup
Arkadaşlarının on üzerinden
Yedi sekiz not almalarını sağlıyan
Zaman darlığından kendisine
Dört buçuktan beşi zor temin eden
Bir çocuk gördünüzmü
Liseye kaydını yaptırıp okuması gerekirken
Okula gidip derslere giremiyen
Lokantalarda bulaşıkcılık
Kahvelerde karsonluk
Sokaklarda boyacılık yaparak
Para kazanma çabasına düşen
Daha sonrada okuyamıyacağını anlayıp
Kaydının silinmesini isteyen
Okumaktan mahrum kalan
keşke babalarımızı korkusuzca sevebilseydik. aslında bu şiir için, bir çok 'keşke'li cümleler kurulabilir. bir çocuk ve bunca sorumluluk,küçücük omuzlarında onca acı.. duygulandım. tebrikler