Bir Daha Eylül Olmadı
çocuk gülüşlerini
şeftali ağaçlarına asmıştık
hatırla
yaşlanmış şehrimin
asi çocuklarıydık
hep ağlardık
aynı şarkıda
hürriyet derken
memleketim derken
gittin sen
benden çok önce
çok daha erken
anlamamıştım o zaman
bir türkü çalıyordu ,
bir silah patladı
onur düştü
nihal ağladı
ben sustum
çığlığım boğazımdaydı
bıraksam boşalacaktı öfkem
tutup bir demir parçasını
silahı sıkan ele vururken
ince bir sızıyla
irkildim
ne ses vardı
nede bir nefes
sadece sevdiğim kadını gördüm
ben gitmek üzereydim
ondan çok uzaklara
ben çıktım
hastaneden aylar sonra
o yattı
mevsim ler
bir sıra devrildiğinde
haziran dı sıcaktı
bırkasam gözlerimi
yaşlar boşalacaktı
temmuzdu sıcaktı
tophane
toplamıştı çocuklarını
gençliğimi görmüştüm yazdı
ağustostu
sıcaktı
hiç içmemiştim
bursa bile ayıktı
neslihan yatmaktaydı
eylüldü
ben doğalı 21 gün olmuştu
ayın beşinci günüydü
saatler yaşlanmıştı
yalnızdım
yalnızdık
sen gitmek üzereydin
kimsem yoktu senden başka
eylüldü
sıcaktı
çınar ağaçları
dallarıyla yüzlerini kapattı
yağmur başladı
mevsim sarardı
aşk vardı
gitti
eylüldü
sen de gittin
bir daha eylül olmadı
..................................
ağustostu sıcaktı hiç içmemiştim bursa bile ayıktı neslihan yatmaktaydı
eylüldü ben doğalı 21 gün olmuştu ayın beşinci günüydü saatler yaşlanmıştı
sıcacık bir anlatımdı... hoş... tebrikler şair👍👍👍
Eylül
güncesi
sire yesil bir güz
yalansiz riyasiz bir söylence
severek okudum
kutlarim
Oktay
hep siirle
selamlar..duyguların bu kadar güzel kelımlerle ifadenızden dolayı tebrık ederım..