Bir İççekiş Hikayesi
parmağını kanatan diken
gül yumuşaklığındaki yapraklar gibi
acıtmadı bu kez
hissettim
yüreğin törpülenmiş
köz köz olmuş hasretimle
hiçbirşey etki etmiyor
ne gülmene
ne de somurtmana
kelimeler kifayetsiz kalıyor
sen
senden bahsedilince
farkettim
adın kalbime işlenmiş
iki kat kalınlıkta urganla sanki
koparsan da koparmasanda
izi kalacak
hiç dokunmamalı belkide
iki acı çeken ten
burunlarda tüten iyot kokusu
huzuru salıveren
içten dokunaklı bir müzik
varoluşun kaynağı sanki
anılarda kalan buseler
uzun uzadıya yapılan geziler
resimler makaleler
gökyüzüne saçılan şiirler
korkmadan sevmenin
tadını çıkarmalar
tozunu bile ezberleten rüzgar
nehir kıyısındaki yokeden fırtına
duyguları da götürüyor
birer ikişer
geriye ne kalacak acaba yıllar sonra
iki kubbe
iki gülbahçesi
iki falanca isim
iki tarih
bindokuzyüz bilmem kaç
iki fani
tek gerçek var ki
iki koca yürek semalarda salınan
umarsız
cesur
gururlu...
bu şiirınız bır başka güzel meltem hanım..çok beğendım..tebrıkler