Bir intihar Anatomisi (2)

Tekil ya da çoğul intihar
Ne kadarını içinde barındırabilir ki adımızın
Sağanak bir cinnet akşamında
Dizilir ardından geleceklerin


Herkesin çırılçıplak olduğu günler
Herkesle dargın
Herkesten gizlenmiş ayak izlerim
İzini sürer kafeslerde kalanların
Sırlanmış bir ahşabın yasını alır
Kendi tarihinde yağmalanmış gözlerim


Saçlarımda gezdirdiğim aklar
Lav altında sönmüş var oluş serüvenim
Esir kamplarında taşlara kazınmış soğuk damga
Meşru müdafaadan çıkmış
Cinayetlerde ki jilet kesikleri
Zamanı biçilmiş ömrün reddine düşen kaçışlar
En sona bırakılan bakış
İçinden geçilecek
Yüreği bulutlandıran geçit
Kader duygusundan kaçan firari bir soru fiili
Sabrın isyana kalkan gemileri
Bir kez daha bindiğim
Yemin
Dilimin gramerini ayaklandıran kan sesleri

Akıp giderken insan nehrini kurutan siyanür
Irzına geçilmiş beden
Gel git lerle başkalarında birikir

Tekil ya da çoğul intihar
farketmez
Hangi öfke
Kapıldığı suda zehriyle yetinir ki?

Ölümü ele veren ipuçları farklıdır
Geride kalanlarından
Ölümün parmak izlerini arar insan
Merdiven taşlarında
Gömüte bırakılan karanfil ardından
Delil, giz
Ya da falanca da bıraktığı andan
Mor ışıklarla görülmeye çalışılan
Karanlıkta aranan ışık
Nesnelerde pusuya düştüğü sanılan

İntiharın mevsimlere dağılmıştır
Parçaları
Çoktan



eylül 2009