Bir İstanbul Geçmişti Yüreğimin Derinliğinden

bugün İstanbul'un kirli havasını soludum
kızıl alevinden eskitme umutları giydirdim,üzerime
ıslık çalan sessizliğim
yankılanınca saray burnunda
sızlar özlemin,burnumda
volta atar durur,yıldız parkında
aşk mağmeleri fısıldar kulağıma,ürkek sincaplar
ve seninle yaşadığım
İstanbul'u çektim ciğerlerime..

tınısında hazin bir türkü mırıldayan
t/akılmışım ayrılığın keskin çengeline
paramparça hayallerimi
sadaka bırakıyorum,paçoz dilenciye
kopuverdim bugün
yılgın marmaraya saçılan oltamın ucundan
kıyılarımı yosunlu ızdıraplar tutmuş
ve ben yine dönüyorum,fanusuma
sıcak kestane ateşinde çatladı kalbim
biraz küksünce ve yaralı
ağlatan iklimlerinde İstanbul
sanki üzerime devrik
kızıl yaylalarında ürkek bir kekliğim
boğazında kurudu,inleyen gelinliğim.

elinle çiçek beklediğin,durakta durakladım
selamını yolladığın posta güvercinin
ayağından düşen
bir kaç satır,yapışmış kaldırıma
ve o kaldırımda dinlendirdim.
hayatımdan çaldığın yıllarımı
vedaya bıraktığın kapalı çarşıda
kaybolan gülüşlerim
satılıkmış bir açık arttırmada
küskün şiirlerimin,gönlünü alıyorum
kalbimin komposizyonunda
hayatın görevine bir ödev diye
belki bir gün okursun
içinde körelmiş züleyhayı
kızılca kıyamet şehrimin sokaklarında
bitkisel sevdamla mücadeledeyim
toprağın bağrına delik açan,kardeleni güneşe sevdirmeliyim

bir İstanbul geçmişti
bir zamanlar yüreğimin derinliğinden
şimdi hiç geçmez oldu
dar ağızlı,paslı,kör
hayatımın iğne deliğinden