Bir Müteşaire Hicviyye
sırra kadem basar, kimbilir niye?
sanki âdem, esin ile mırra içer!
kaç kerre şiir eser, harran üşür?
san ki; ilham emmi, haşır neşir!
hayra yora usta; kirve, bücür!
sarı lira, öşür olur; serre, yara!
sağdıç koşar ille yâre!
gayri dili, vira; hadi tut!
şiir iner, ayva nara!
dize, bir ayak; dört parmak, öbek!
hâliyle biçâre şiir, arşına güler;
ahengi, bir okka; dibi, bayır
kantarı kırdığı dakka, tasvir;
yüreği, dirhem eğer; içi kevgir!
-ruhuna, yirmibir pâre!
arz-ı endâm eder haftada bir
beş posta da şiir asar çeyize
çeşni dolar destiye, 'imge' diye
çöpten adamı çizer deyu resimler;
-ha bire, kir!
şu beş şiirin dördü; kaydırık kuyduruk!
ahçıbaşı! yemeğinden hâllice kavur!
'yavan olur yahninin uzunu' desen, küser!
tadılmamışından ektirip içine tuzunu
çeşnicibaşına kuvvet, çala kaşık
-yağın hâlisi, turbo kusar!
o beş şiirin ilki de, dördüne çeker;
-mükerrer işte, sıfır!
yahu adı: 'tekerrür' kalemin
soyadı: déjà-vu!
yani adam, zamandan ürker!
-sarar makaraya, şiiri!
-yani kısır!
sine ve dili, boş! anca nanay!
işini yapana da, sille kalay!
timsah ile güler, ağlayana!
-yani yapay!
usta, deneyde bulur
çiroza, kalemi kobay!
-kınına hasar, ömür!
yanarsan yan, aşkından;
-sinirden, yâr ölür!
ne kadar büyükse de şânı, arşa;
yazdığı şiir evlere, cürmük!
dümeni kır acuna; web, kayık!
pul ehlinin işte, şu höyük!
-sümme, hâşâ!
25 Şiray 2013
Efendim, çok teşekkürler öncelikle..
Şiir sitesi editörlüğüm sırasında yaşadığımız 'sosyo-edebiyat' yahut 'sanat sosyolojisi' üzerine anekdotların bir derlemesi gibiydi bu şiirim.
Sizler de bilirsiniz ki; on çeşit paylaşımcı vardır: biri, kendinden başka şiir yazanın olmadığını zannederken; diğeri asla şiir yazamayacağını düşünür ve sosyo-çemberin kölesi oluverir.
Sonuçta kısır döngünün içine hapsolan kalem, körelmeye yüz tutar; dostları ona bir çember çizdiğini söyler durur, ancak sadece hergün aynı çemberi çizerek yaşarlar.
Seslendiren Abimin olgun sesi de, şiire bir 'Konfüçyüs havası' katıveriyor aslında :)
Nicelerine diyelim, selamla.
/ tebrik ederim Orhan şairim... 👍
Seslendirmeye bakınız!
Şiir üzerine;
İmgeler, hangi sektörden seçilirse seçilsin, o sektörün içindeki fraksiyonlarla çatışması önlenmelidir. Örneğin tasavvuftan alınan tevekkül ile sevdaya secdenin çelişkisi, maşuğu inandırmaktan ırak değil midir?
Bazen aşırı çeşnili imgeler, anlam veya ahenk olarak şiiri örseler (keseler dolusu imge). imgelerin, farklı coğrafyalardan seçilmesi hâlinde, zihnin mekansal atlama yapmak zorunda oluşu; imgelem saçılması yaratabilir; öbeğin toplu bir anlamını derlemek güçleşebilir.
Artık belki de biraz, şu imgelerin çıkınını bir kenara koyup, yürekten geldiği gibi dizeleri dökmek gerekiyor: Eğer bir dize bitmeyip, 1 ayak kadar uzamakta ise; Eğer bir öbek 4 parmağı geçmişse, eğer bir şiir de 1 arşına yaklaşmışsa; o zaman bir özleştirme gerekir.
İşte o zaman, imge pazarına gitmeli şair, temasına uygun olanları seçip çıkarmalı içinden. Tek şartla ki; eğer ahengi, 1 okka kafiyenin altında eziliyorsa; Eğer derinliği, 1 batman kekliği düz ovada vuruyorsa; Ve eğer imgesi de 1 kantar çekiyorsa, o zaman anlamından 1 dirhem yitirecek korkusu sarar şiiri.
teşekkürler okuduğunuz için, selamla.
"Bu şiir, 20.02.2013 tarihinde dünden inciler listesinde yer almıştır."
çok teşekkürler...
(ama hırsım dinmiş değil; bir gün, günün şiiri listesinde de yer alacağımdır 😆)
nicelerine, selamla. Orhan_Tİ