Bir Neden Olmalı
bir kaçak kendine sığınır:
ne limanlarda sabahlamaya
ne daha yeşiline hevesliyim ağaçların
ayrılık kalın yazılır
ve italik düşer yağmurlar
bir nedeni olmalı sevmek için
çağırmalı bir sarışın bahar,
sırnaşan bir çiçek
eteğini alabildiğince yukarı çekerek
bir kez daha istemeli arzuyla
bekaretinden kalma bildik bir yangın
sarmalı yüreğimi soymadan
veda etme günüyse küçük bir nedenin olmalı
artık olmasam da sevdiğin
ve ayrılığında
?merhaba' diyebilirsin sarılmadan
mesela minnacık bir ? bit' ti' demiş gibi usulca
hatta sözsüz bir ıslıkla söylesen yine anlarım
ve sevmemin ederi
dar bir ayakkabı acısınca vurmalı
yüreğime
nabzımda bencilliğinin
antik bir saat kulesi altında
akrep kaçığı zehir ,
aşk kaldırımında
müşterisiz bir yosma kadar
ucuzlamalı gözlerim
gökyüzüm, sevgilim, ağaç çiçeğim ve sende bulduğum sevinç adına
ne zaman veda etmek istesem
ayaklarımı bulamıyorum
sev diyen bakışına
sımsıkı bağlamış aşk zinciri
tonlarca ağır çapa demirin
daha derinine
iniyor
kalbimin
kendi kaçağımı elevermek için
aşktan bile daha büyük bir nedenim olmalı
gencecik bir işsizin keder meselesi gibi
mesela
açlığıyla yığılır
kazımak için ölüm bıçağıyla
içinde tortulanan acıyı
nasıldır bir bakabilseniz gözlerine ?
oradaki uzaklığın
umutsuzluğuna tutunup
gölgelerinin zirvelerine çıkmak,
hani o buzul yüreğinin karında
kalan
ve derisi çatlayan
ellerimle
bir ceylan gibi vuranlara leyla gözlü yaşamı
ve bu vahşi avı
izlemişsem bir dizi merakıyla düşünmeden
son verememişsem
hala atamıyorsam kendimi uçurumlara
korkmuşsam
ve vazgeçemiyorsam bir tutam aşkımdan;
astarsız ,
dikişsiz
ne çok ucuz bir giysidir insanlığım
sonun bile bir nedeni olmalı
bir hiç ol'anın içindeydim diyelim
keza teninin
çoktan girmişim demektir
mezara:
Kapadokya gibi nereme dokunsan taştan bir kent
başım
burcum, içim, dışım taş
kalbimin kayasında kaç taş oynadı hayat kimbilir
pıhtılaşan kanımdan
bir kalıt olurken bakırım
benden daha saygındır bir kehribar taş
bir yalın söz gibi hep yaşadım seni
her neyi sevdiysem yaşamda
aşktı özeti
tebrik ederim sait bey şiirin içine girdim çıkmak istemedim hiç.
astarsız , dikişsiz ne çok ucuz bir giysidir insanlığım.
özelliklede burayı yazdım aklıma.
yüreğinize sağlık.👍👍👍
"Bir taş, nehre düşmeye görsün, pek anlaşılmaz etkisi. Hafiften aralanır, dalgalanır suyun yüzeyi; çıkardığı tıp sesi akıntının ortasında kaybolur. Ama bir de göle düşsün aynı taş...Etkisi çok daha kalıcı ve sarsıcı olur. O taş var ya o taş, durgun suları savurur. Taşın suya değdiği yerde evvela bir halka peydah olur, halka tomurcuklanır; tomurcuk şekillenir, açar da açar; tomurcuk katmerlenir. Göz açıp kapayıncaya kadar, ufacık bir taş ne işler açar başa. Nehir alışıktır karmaşaya, deli dolu akışa. Atılan taşı içine alır, benimser, sindirir ve sonra da unutur kolaylıkla. Gel gelelim göl hazır değildir böyle dalgalanmaya. Tek bir taş bile yeter onu altüst etmeye, taa dibinden sarsmaya. Göl, taşla buluştuktan sonra, bir daha eskisi gibi olmaz, olamaz."
Şiiri okuyunca Elif Şafak Aşk adlı kitabından bir bölüm geldi yazmak istedim..affınızla... çok aşktı çok şiirdi...tebriklerim saygımla sayfanızda...
astarsız , dikişsiz ne çok ucuz bir giysidir insanlığım
bu kısma bayıldım abim..
her zaman ki gibi yine süperdin..
takibindeyim..
yüreğine sağlık hocam..