Bir Şehir Beş Şair 2
İnciler boğazına deniz diye asılır
nice hülyaları sen koynunda yatır
sahibin olmadı ya hiçbir asi komutan
seni sevmemek bir martı kanadına kahır
sabahın erken sisleri güzelliğini saklarken
nice adem senli düşlere uyanır İstanbul
İstanbul
Sokaklarında başlar inceden bir telaş
oysa güvercinler güne bir avluda başlamıştır
seni çığlık çığlık yaşamaya
hayat mağlubu bir ihtiyar saçtırmak ister keşkelerini
koymuş buğdaydan tezgahına kese kağıtlarından
sus bağırır gözleri alan yok mu İstanbul
İstanbul
Taşında altın arayanlar caddelerde dolar ve boşalır
bir yakanda Bağdat bir yakanda istiklal
gün aşırı kim bilir hangi eller bura buluşup ayrılacak
birisi gazetesinin yanına bir kahve isterken
bir diğeri gelecek sevgilisinin boşluğunu
bir bardak çay ısıtmak için seslenecek
hayatları başka beklentileri farklı
insan adımları topuklarında bir uğultu İstanbul
İstanbul
Ayasofya'da bir gurup turist belli gözleri yabancı
didikleyip manzaranı alımına doyarken
yan bankta iki sevdalı yüzleri güleç
sayılı mühletleri kontörlü harcarken
Eyüp'te gezenin kulağına çalınır bir ölen salası
dua burada makbul toplanmış mahşer provası
elleri yukarılaşmış belirsiz sesler dudaklarında kımıltı
herkes nasibini tek adrese bekler illa da İstanbul
İstanbul
Nutfeli topunda nazlanır güneş batmamak ister gibi
Üsküdar'da bir balıkçı toplar son ağlarını
malum boğazda bir lokantaya akşama taze balık lazım
çupra ve istavrit o ağda son maviyi içmekte
arkada bir balık tezgahında onur konuğu dülger balığı
canhıraş çırpınır cansız yankılanır bir ahı,İstanbul
İstanbul
Bitmez öyküleri kentin gününe gecesine faklı gözler uyanır
fatih'te ilk rüyasını gören bu şehir Beyoğlu'nda yeni uyanmıştır
o dar sokaklarında kim bilir ne trajediler gizlidir
şerefine kadeh kaldıran bulana ne mutlu olmayana gözde ah yüklü
çal bakalım kemancı çal bir roman havası olsun
bana keder bu gecede züldür bırakırım seni elbet bir gün İstanbul
İstanbul
Uzar geceleri sabahın telaşını taşıyanların
oysa kimileri yeni günün işkembe çorbasına kaşığı salmıştır
yalpa ayakları taşımayan bedenin silueti
ayıplayan bakışların nahoş çalımına takılmıştır
bir çocuk elinde birkaç tane kağıt mendil
Kadıköy iskelesini yalvaran gözlerle adımlamaktadır
parlatılan ayakkabıya metelik veren de alan da
minareleri kılıç kubbeleri kalkan bir düşe dalmıştır İstanbul
İstanbul
Laleler sonunda ana vatanına dönmüştür
Emirgan'a yıldız korusuna ve Gülhane parkına
yabancı lale çiçekleri ilk nefesini bu kente adamıştır
burasının başka eşi yok sorarlarsa gönlümde vatanım İstanbul
İstanbul
Metin Çalışkan'a itaf
mükemmel bir şiirdi..uzun zamandır gidemesemde gözümde canlandı o güzel istanbul.. tebrik ederim çok güzel bir eserdi..
Ne Şehir İstanbul hem de ne şehir ki şairlere böylesine yazdırıyor uzun uzun..
Ellerinize, yüreğinize sağlık...
Selam ve sevgiler..
Mehmet Abi, İstanbul'u birde senin dizelerinde yaşamak büyük keyif oldu.Seriye katkın,zaman ayırdığın,böyle güzel bir şiir yazdığın için teşekkürler.Esenlikle...