Bir Yol Hikayesi
Onsekizlerde yaşım.
Hayat denen yerküre,
üzerinde yürüdüğüm.
Yüreğimde aşktan kristal buket,
yanmaz göğün güneşi ellerimde.
Sen en derin yanım,
en kırılgan yerim,
bir ömür üzerine yemin ettiğimdin.
En deli aşkım,
en ifadesiz yanım,
sen kendime ihanetimdin.
Çözülmezimdin,
gel gitlerimdin,
günahımdın,
hayattan çaldığım eksik yanımdın.
En olmazımdın,
en terk ettiğimdin ardıma bakmadan,
kazanırken kaybettiğimdin.
Sen ömrümün güneşsiz yanı,
hüznümdün,
Çocukluğuma verdiğim en derin sözdün,
sevgiydin.
Yaralı bir aşktın,
ellerime dokunmayan.
Yakınımdaki uzaklığımdın,
akıl sınırlarımı zorlayan.
Yıllar yılı damarlarımdan akan siyahım,
sen hem aşktın, hem ölüm.....
-----------------------------------------------
Küçüktü bebek,
kutsaldı,aşkın çocuğu.
Siyah gözlerinden hayat geçerdi,
trenler,denizler.
Beyaz ellerinde sevda büyütürdü,
kır çiçeklerini söylerdi gülüşleri.
Bir hasret saklardı teninde,
yağmur olur,güneş olur,
yakardı kirpiklerimi.
Bir sevda sokağında,
bir düşler sokağında,
bir hayat rüzgarında yol alırdı adımları.
Yanan sobanın çıtırtısını öğrendi ilk,
söndüğünde yakılmalıydı bildi.
Ellerimi tuttu,
hiç bırakmadı.
Tek kişilik sevdamda çoğaldı
bir yanı tam,bir yanı eksik.
Sen vardın'da,yoktun.... masal gibi,
her zaman ve hala.....
Yakınlığımızla,uzaklığımız arasında yalnızdı bebek,
çözemedik bilinmezini.
------------------------------------
Bir minik kediydi
esmerdi teni,
gözleri yeşil,
yüreği beyaz
Bebeği sevdi,
meşale yaktık gecelere,
aynı dilden konuştuk.
Tarifsiz bir aşktı bizim'ki, ....
*************************************
İlk giden sendin ,
Dörtlü yol hikayesinde.
Bıraktım ellerini,
sen istedin sevgili.
Gitme demedim,
eksik kaldı sabaha sözlerim.
İki kişilik yalnızlığın tarifi yok,
tek kişilik yalnızlığın ifadesi yok,
bilmiyormusun?
Bebek büyüdü,
Yerküre'de yürüyor,kendi bahçesine doğru,
Anaçlık özgür bırakmaktır kuşu.....
Son giden minik kediydi,
şiirler yas tuttu,
(Sen yalnızlığıma keskin bıçak gibi saplanmış,
gözleri yeşil,teni kara bir mahmur düştün.
Gittiğim yollardan,eve dönüş sebebimdin.
sen nefesimdin,
nefesimi kestin karam,
ardıma bakamıyorum.)
Hikayenin son noktasıyım,
albüme yazdım sevdayı,
içine en deli yanlarımı,
seni ,bebeği,gözleri yeşil teni kara kediyi,
en çocukluğumu....
Şiirler sustu,
saatler rehin aldı onbiri,
resimler bana yalan söylediler,
yaşanmadı dediler....
Gözlerimde bir damla yaş,
hayat ait olduğu yere akıyor umarsız ,sevgili.
hüzün asılır gecelerime heyhat.
soluk,yalnız sayfalar,
bir uzun yol hikayesinden elimde kalan....
13.Mayıs.2009.ANKARA
İlk giden sendin , Dörtlü yol hikayesinde. Bıraktım ellerini, sen istedin sevgili. Gitme demedim, eksik kaldı sabaha sözlerim. İki kişilik yalnızlığın tarifi yok, tek kişilik yalnızlığın ifadesi yok, bilmiyormusun?
sevgili hülya şiirsel anlatımına bayıldım desem.
çok sesli... estetik... senfoni tadında onurlu bir yaşam öyküsü...
kutluyorum duygulu yüreğinizi