Bırakma Ellerimi

Tut hadi
Hiç bırakma ellerimi.
Götür beni de senin dünyana .
Öyle hasretim ki huzur denen duyguya.
Sakın bir daha dönmeyelim buralara.
Hadi koş,
Koş çocuk.
Ne olur biraz daha hızlı koş
Bir daha yakalanmayayım.
Beni inciten o vefasız kullara.
.

Sakın arkana bakma
Koşa bildiğin kadar
Koş çocuk!
Kaçalım buralardan.
Buralarda bütün bulutlar gri.
Güneş doğmaz bu yamaçlara.
Uçurtmanı uçuramazsın.
Gökkuşağı hiç uğramaz buralara.
Benim dünyam keşmekeşlikler dünyası.
Hadi koş çocuk
koş
Sakın yakalanmayalım
Beni sırılsıklam eden hüzün yağmurlarına.

Hadi koş çocuk.
Sakın benden ırama.
Bu güne kadar kimleri taşımadım ki
İstersen sende bin hadi
Kamburu çıkmış sırtıma.
Yeter ki söndürme umutlarımı
Bir varalım senin dünyana
Söz veriyorum
Renk renk balonlar
Onlarca pamuk şekeri alacağım sana.

Ne o çocuk yoruldun mu ?
Sakın dinlenelim deme bana
Durmak yok.
Bir an önce varmalıyız senin dünyana.
Orada masumiyet var
Huzur var
Neşe var .
Nereden biliyorsun deme
Bende,
Bende çocuktum bir zamanlar.

Hadi koş sakın yakalanmayalım.
Çocukluk yıllarımı,
Pembe düşlerimi çalan zalim zamana.

23 Kasım 2011 1058 şiiri var.
Beğenenler (12)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (17)
  • 13 yıl önce

    Evet bazen çocuk olmak ister insan...Çocukluğun belkide en özlenen tarafı masumiyeti olsa gerek...Tebrikler..😙

  • 13 yıl önce

    zamanın acımasızlığını öyle mülayim bir lisanla anlatmışsın ki en az hecelerin kadar güzel zevkle okudum tşk...