B(ır)aktığın Yerdeyim...

Gözü yaşlı bir eylül ikindisinde
Mecburen ayırdım seninle yolumu...
Umutlar atımın terkisinde
Ve yine mevsim, bir bağbozumu...

Seni bıraktım olduğun yerde
Aramaya çıktım kaybolan ruhumu...
Günün şavkı usulca solarken tepede
Bıraktım toprağımı, anayurdumu...
Yarınlarımı aldım yanıma, meçhule gebe
Hatırlıyorum, valizime bir de kendimi koyduğumu...
İçindeki boşluk kadar ağır valiz, elimde
Yola koyuldum gün batımına doğru...
Yol gitti ben gittim, yürüdükçe tükendim de
Ben bittim, yol gitti, kesti ufkumu...

Yolları çözdükçe, dolaştı ayaklarım
Zaman yumağına sarıldım tel tel, umarsız...
Kanadıkça sardım, sardıkça kanadı yaralarım
Pusulam kutbu şaşırdı, pusulam ayarsız...

Boş yere aradı Kutup Yıldızı?nı bakışlarım
Bir gecede ilerliyordum ki yıldızsız, aysız...
Zaman zaman çamura bulandı umutlarım
Tan atana kadar döndüm durdum kararsız...
Gecenin karanlığında eridi gitti feryatlarım
Düşüncelerde kayboldum, bir söz aradım; yalansız...
Bir kanayan figânla çekildi bütün damarlarım
Gördüm ki bülbülün güle aşkı, güle faydasız...

Bülbül sesleriyle şafakta ağladı yine güller
Güllere baktıkça âh?larla kanadı yüreğim...
Gün yükseldikçe açıldı ufku kaplayan tüller
Her ışık demetinde kavruldu yeniden benliğim...

Ağzımı açmadan daha tükendi gitti sözler
İçimde kaldı ne varsa söylemek istediğim...
Dört yanımda beni suçlayan acımasız gözler
İsyâna döndü ne varsa sevdâdan yana verdiğim...
Nereye dönsem, ne yana baksam hep senden izler
Bir tek gururum kaldı bende, ayaklarına serdiğim...
Gün zevâle erdi, çoğaldı etrafımda karanlık yüzler..
Değişen bir şey yok, senden kaçtım ama hâlâ sendeyim...
Bedenim kıvranır yokluğunda, varlığım seni özler...

Kan-ter içinde uyandım,
Baktım;
B(ır)aktığın yerdeyim...