Birden Gelir Hüzün
hüzne beş kala geçerim aynanın karşısına
kalp yordamıyla ararım kendimi
sözümde bulup özümü
selâmlaşırım gözlerimle,
dudaklarım kuru
dilim derbeder
bir bakışta tanırım ben beni;
başımda uzun kışlar taşıyorum artık
değişmiş saçlarımın mevsimi,
dokunmam alnımdaki yazıya
yüzüme bakacak yüzüm kalmaz
silersem tenimdeki çizgileri.
birden gelir hüzün
bulutlanır manzaram
kaçışır yakamozlar
sırlı sularda yansır içim;
ben mi akşamda dalgalanırım
akşam mı bende yansır bilemem;
ama inkâr da etmem
şikâyet de
özlemle çerçevelenmiş bu tablo benim.
ne derse desin hasret
umut çarkını döndüren de bu yürek,
farkım yok başka canlardan
ne sitem ederim
ne de küserim kadere,
şamatalı bir yaşama
elbet hüzün de gerek!..
ve işte ben öğrendiklerimin çoğunun gözyaşı döktüğüm acılar ardından ortaya çıktığının farkındayım içindir ki şiir usta ellerinden gerçeği hüznünden de eleyip geçirendir..
saygılarımla şiir'e ve şair'e
elbette gerek
hüzünle acılar değilmidir zaten insanı olgunlaştıran
tebrikler beyefendi